Abstract:
Mikrokozmos olan insanın, makrokozmostaki varlığı günümüze dek, doğabilimsel, teolojik ve felsefi perspektif başta olmak üzere, düşünürler tarafından birçok yönden tanımlanmaya çalışılmıştır. Türkiye'de Felsefi Antropoloji'nin kurucusu olarak kabul edilen Takiyettin Mengüşoğlu'nun temel düşüncesi, insanın; ontolojik temelli, bütünlükçü ve bilimsel verilerden yola çıkılarak açıklanacağı kanaatinde olmasıdır. İnsanın metafizik yanını yok sayarak onto-epistemolojik bağlamda açıklamaya çalışmaktadır. İnsanı diğer canlılardan ayıran nihai neliği, onlardan farklı olarak 'insan-hayvan' fenomen karşıtlığı göz önüne alınarak çözümlenebileceği fikrindedir. Bu çalışmada, Mengüşoğlu'nun İnsan Felsefesi ve insanın varlık koşulları irdelenirken, her bir varlık koşulunun birbirinin dayanağı haline gelmesi sonucunda analiz edilen ve betimlenen varlığın gerçekliği yansıtabileceği görüşüne eleştiri getirilmeye çalışılmaktadır. İnsanın soyutlama yeteneğinin olması, maddenin ötesini bilmeye çabalaması temel bir varlık-koşuludur. İnsanın fenomenler üzerinden sınırlandırıp, metafizik (tin) alanını görmezden gelmek; yalnızca materyalist merkezli açıklamaya çalışmak, insanı tanımlamada noksanlık yaratmaktadır.