Özet:
Günümüzde dünya üzerinde ilaçların, zirai kimyasalların ve kozmetik ürünlerin kullanımı arttıkça mikrokirletici türleri ortaya çıkmıştır. Mikrokirleticiler kalıcı bir yapıya sahip olmakla beraber biyoakümülasyon özelliğine de sahiptirler. Biyoakümülasyon özellikleri canlı yaşamının her habitatında olumsuz etkiler yaratır ancak sucul canlı yaşamında bu olumsuz örneklerin daha fazla olduğu bilinmektedir. Mikrokirleticiler biyolojik arıtmaya karşı dirençli olduklarından evsel atıksu arıtma tesislerinde tamamen giderilememektedirler. Biyolojik arıtmanın ön planda olduğu evsel atıksu arıtma tesislerinde mikrokirleticilerden tam olarak arınamayan atıksularla birlikte alıcı ortamlarla buluşan bu kirleticiler önce yüzey sularında sonra yeraltı sularında son olarak içme sularında karşımıza çıkarak modern ve ekolojik hayatın sağlığını ciddi bir şekilde etkilemektedir. Bu çalışma kapsamında, Antalya ilinde atıksuda seçili önemli mikrokirleticilerden olan poliaromatik hidrokarbon (PAH) türlerinin izlenmesi ve belirlenmesi amacıyla pasif örnekleme metodu kullanılmıştır. Ahtapot tipi pasif örnekleyiciler Lara Evsel Atıksu Arıtma Tesisinde (LAAT) ve Hurma Atıksu Arıtma Tesisinde (HAAT) tesise atıksu girişinin olduğu kaba ızgaralara ve arıtmanın son aşaması olan klorlamadan sonraki deşarj kısmına birer adet olmak üzere yerleştirilmiştir. 2022 yılı Ağustos ve 2023 yılı Ocak ayı aralığında numune toplama işlemi gerçekleştirilmiştir. Örnekler toplandıktan sonra ekstraksiyona tabi tutulup GC-MS ile analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre 6 ay boyunca atıksudaki PAH değişimi, PAH'ların kaynağı ve arıtma proseslerinin PAH giderimindeki verimliliği gözlemlenip yorumlanmıştır. Elde edilen GC-MS analizlerine göre arıtma tesislerine gelen PAH'ların kaynağının hem petrojenik hem pirojenik karışık kaynak olduğu görülmüştür. Arıtma çıkışında zaman zaman girişe kıyasla daha yüksek konsantrasyonların olması, klasik arıtma proseslerinin mikro kirletici giderimine göre tasarlanmadığının bir göstergesidir.