Abstract:
Bu çalışma, son dönemde uluslararası siyasette temel sorunlardan birisi haline gelen popülizm- demokrasi ilişkisini ele almakta ve bu konuda neoliberalizmin rolünü Braudel'in tarih felsefesi ile açıklamayı amaçlamaktadır. Çalışmanın temel problemi, uluslararası ilişkileri derinden etkileyen popülist demokrasi formunun tarihi nedenselliğini açığa çıkarabilmektir. Bu noktada, Sanayi Devrimi ile birlikte üretim ilişkilerinin ve buna bağlı olarak demokrasinin dönüşümü ele alınmıştır. Çalışma, Sanayi Devrimi ile birlikte uluslararası siyasetin geçirdiği evrimi üç ana trend halinde ele alarak siyasi tarih anlatısını 18.yüzyılla başlatıp neoliberal kırılmaya dayandırmıştır. Popülizmin betimlenmesinin ardından, ABD'de ve Macaristan'da 2010'lı yıllarda ortaya çıkan popülist eğilim, söylem analizi yöntemi ile ortaya konmaya çalışılmıştır. Neoliberal kırılmanın yarattığı sorunlar ve popülizm için oluşturduğu konfor alanı Donald Trump'ın ve Victor Orban'ın göç, zenofobi ve dış politika alanlarındaki söylemleri üzerinden incelenmiştir. Çalışmada temel vurgu, neoliberalizmin bir bütün olarak devleti, devletler arası ilişkileri ve devlet aygıtlarını dönüştürme gücünün popülist demokrasi formuna ne şekilde etki ettiği üzerinedir.