Özet:
Diplomasi temsilcileri, sahip oldukları diplomatik ayrıcalık ve bağışıklıkları kötüye kullanabilirler. Bu kötüye kullanımlar neticesinde temel insan hakları ihlal edilmektedir. Uluslararası hukuk sistemi içerisinde bu ihlallere karşı önleyici, cezalandırıcı ve telafi edici tedbirler alınamamaktadır. Bu durum, bir yandan insan haklarını kutsayan diğer yandan bunların ihlal edilmelerine sessiz kalan uluslararası hukuk için bir çelişkidir. Bu çelişkileri gidermek için, yeni bir düzenleme içerisinde diplomatik ayrıcalık ve bağışıklıkların temel insan hakları ile uyumlu olacak şekilde resmi görevle sınırlandırılması gerekir.