Abstract:
Bu tez çalışmasının amacı, TÜİK Mali ve Mali Olmayan Şirketler Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması Mikro Veri Seti (2019)'da bulunan firmaların yerleşim seçim davranışlarını analiz etmektir. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye'de Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan firmaların yerleşim seçimi bilgiyi edinme, benimseme ve kullanma yetenekleri yani özümseme (soğurma) kapasiteleri çerçevesinde ampirik olarak analiz edilmektedir. Yerleşim seçim modeli, firmaların kâr maksimizasyonu amacıyla hareket ettiği veri iken "firmaların özümseme kapasitesi, yerleşim seçim davranışları üzerinde etkilidir" temel hipotezine dayanmaktadır. Ampirik analiz, Yuvalanmış (Nested) Logit Model tahmin yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Ampirik analizde kullanılan yatay kesit veri seti, Mikro Veri Seti'nde yer alan 5871 firmaya, bu firmaların faaliyet gösterdikleri sektöre ve Ar-Ge genel merkezlerini yerleştirdikleri bölgeye özgü değişkenlere ait verileri içermektedir. Sonuçlar, özümseme kapasitesinin firmaların yerleşim seçiminde önemli olduğunu göstermektedir. Firmalar, Ar-Ge faaliyeti yürüttükleri merkez birimlerine yerleşim seçerken bir bölgedeki bilgi havuzu ve taşmalarından faydalanmak amacıyla özümseme kapasiteleri doğrultusunda hareket etmektedir. Buna göre firmalar, başta Marmara bölgesi olmak üzere İç Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgeleri gibi Türkiye'nin batısında yer alan bölgelere yerleşme eğilimi göstermektedir. Bu eğilim, Türkiye'de bilginin yerelleşmiş ve belirli bölgelerde yapışkan olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca firmaların yerleşim seçiminde eğitimli ve nitelikli emek, sektörel ve bireysel bilgi akışları, ileri ve geri bağlantılar ve endüstriyel çeşitlilik gibi yığılma faktörlerine duyarlı olduğu anlaşılmaktadır. Ar-Ge faaliyeti yürüten firmaların gelişmiş ve sanayi merkezi olan bölgelere doğru olan bu yönelimi, bölgeler arasında daha dengeli bir yerleşim düzeninin gerekli olduğunu göstermektedir. Bu tür bir düzenin, firmaların beşerî ve fiziki sermaye ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen ve sektörel ve bölgesel farklılıkları gözeten politikalar ile oluşturulabileceği düşünülmektedir. Bunun için sektörel ve bölgesel politikaların başta eğitim ve bilim, Ar-Ge ve yenilik politikaları olmak üzere sağlık, ulaştırma, istihdam, kültür gibi yatay politikalar ile koordineli bir şekilde uygulanması önerilmektedir.