Abstract:
Eğitim kavramının anlam içeriği günümüzde çeşitlense de eğitime ilişkin kavrayışımızda köklü bir zihinsel değişimin yaşandığını söylemek güçtür. Deweyci yaklaşımı dışarıda tuttuğumuzda, günümüze değin eğitime yön veren temel yaklaşımları modern öncesi (premodern), modern ve modern sonrası (postmodern) izlekler olarak üç başlık altında toplamak olanaklıdır. Ancak her üç yaklaşımda da sırasıyla; bireyi toplum için araç kılmak, bireyi –birey pahasına– aşırı kutsamak ya da onu yersiz-yurtsuz, yörüngesiz bırakmak biçiminde özetlenebilecek sakıncalar ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak bu üç yaklaşım belki de eğitim felsefesindeki en önemli çağcıl sorunun belirmesine yol açmış, "yabancılaşma" diye ifade ettiğimiz bir toplumsal gerçekliği üretmiştir. Bu çalışma sırasıyla; modern dönemi hazırlayan geri planı irdeleyecek, dönemin başat eğitim paradigmasını yeniden değerlendirecek, sonra da postmodern dönemin eleştirel tavrının bazı öngörülmedik sonuçlarını çözümleyecektir. Son olarak da John Dewey'in genel felsefi programı ve bu programın ürettiği "deneyim" kavrayışının üstte sözü edilen sakıncalara karşı potansiyel gücünü ortaya koymaya çalışacaktır.