Özet:
Bir kıyamet alameti olarak rivâyetlerde ateşin çıkacağına yönelik anlatımlar genel olarak aynı gözükse de çelişkilere sebep olacak bazı değişiklikler içermektedir. Bunlar: bazı rivâyetlerde bu olayın ilk, bazısında ise son alâmet olması, bazısında Yemen'den, bazısında Hicâz'dan, diğer bir kısmında doğudan çıkacağının ifâde edilmesi ve söz konusu ateşin mecâzî mî yoksa hakîkî mi olduğudur. Bu ateşin Hicri 654'te çıktığına dair iddiâlar ise ise bu sorunlara ilâveten başka problemlere de sebep olmuştur. Ateşin ilk işaret olduğunu anlatan Enes'in rivâyeti incelendiğinde, onun farklı versiyonuna ait metinde böyle bir ifadenin bulunmadığı, ayrıca bu metnin hem zincir hem de metin açısından sahihliğinin diğerinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durumda ikinci versiyon esas alınarak bu çelişki giderilmektedir. Rivâyetlerde belirtilen yerlerin jeolojik durumuna bakıldığında bunun volkanik bir ateş olduğu, dolayısıyla burada lafzi bir anlatım olduğu anlaşılmaktadır. Yine hicretten sonra 654'te çıkan ateşin yerinin haritalar yoluyla tespiti netîcesinde rivâyetlerde belirtilen yerlerle aynı olmadığı görülmektedir. Birçok rivâyette ateşin çıkacağı yerin farklı olması ise bir çelişki olarak algılanmamalıdır. Zira aynı nitelikte birçok ateşin Dünyânın farklı yerlerinden çıkması, rivâyetlerde bütün insanları Şâm bölgesine kadar sürükleyeceği ifâdesine bakıldığında anlaşır olmanın ötesinde gerekli bir durumdur. Tek bir ateşin böyle bir işlemi yapacak olması mâkûl görünmemektedir.