Özet:
Tarihsel süreçte insan aile ve çevrenin etkisiyle klasik bir toplumsallaşma süreci geçirmiştir. Ancak günümüzde sanal mecranın ve teknolojilerin de sağladığı yeni bir toplumsallaşma türünden söz edilmektedir. Toplumsallaşmanın sanala doğru artan eğilimi hemen her kurumu etkilediği gibi dini grup temsillerinin kendilerini ifade etme şekillerini de önemli ölçüde etkilemiştir. Kısa sürede çok kişiye ulaşma imkânı sunan Youtube sayesinde dini grup temsilleri, geleneksel söylem düzeyini farklı şekillerde değiştirerek içinde bulundukları mecranın diline yer vermektedirler. Bu itibarla din dilinin geleneksel eksen üzerindeki yerleşik düzeni yerini paradoksal bir şekilde daha akışkan ve aynı zamanda daha keskin söylem retoriğine bırakmaktadır. Çalışmamız, tarihi süreçte dini grup temsillerinin din dilinin fiziki gerçeklikten dijital olana geçerken nasıl farklılaştığı sorusu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Örneklem olarak ele alınan dini grup temsillerinin videoları kurgu, kıyafet, ses tonu, kamera çekim teknikleri, semboller, renklerin kullanılış biçimleri, oturduğu mekansal ve zamansal düzlem üzerinden anlaşılmak zorundadır. İşte bu sebeple örneklem olarak ele alınan dini grup temsillerinin Youtube videoları, söz konusu unsurlar göz önüne alınarak incelenmesi gerekir. Çalışmamız nitel paradigmaya dayalı anlayıcı sosyoloji çerçevesinde ele alınarak Roland Barthes'ın göstergebilimsel yöntemiyle analiz edilmiştir. Buna göre iletişim ve toplumsallaşmanın karakteristik özellikleri göz önünde bulundurularak, Youtube kanalları taranmış, kuramsal bölüm ile uygunluk gösteren ve 2013-2021 yıllarını kapsayan sekiz video seçilerek göstergebilimsel yöntemle çözümlenmiştir. Videoları seçerken dikkat ettiğimiz hususlar mevcuttur. Bunlardan ilki, Türkiye'de YouTube kullanarak ön plana çıkan ve paradoksal söylemleri bulunan dini grup temsillerinin videoları çalışılmıştır. İkincisi ise ekonomiklik sağlaması ve daha iyi analiz edilebilmesi için görsel olarak da daha fazla malzeme içeren kısa videolar tercih edilmiştir. Örneklem olarak ele alınan videoların göstergebilimsel analiziyle ulaşılan en önemli sonuçlardan biri şudur ki: dini grup temsillerinin dijital mecrada sundukları içerikler aslında hem akışkan hem de keskin söylem düzeylerini barındırmaktadır. Paradoksal olarak akışkan ve bu yönüyle gündelik gerçeklikten hareketle söylemini belirleyen dini gruplar, konuları belirlerken gündemin gönderimlerine yer vermişlerdir. Analiz edilen içerikler, nefret söylemine yer vererek keskinleşen bir söylem düzeyinde öne çıkarmakta; aynı zamanda reddiyeyi andıran izdüşümleriyle de keşfedilmiştir.