Abstract:
Dünya farklı coğrafi özelliklere sahip alanlara ayrılmıştır. Tarihin ilk dönemlerinden itibaren insanlar ihtiyaçları doğrultusunda yerleşim yerlerini belirlemeye başlamıştır. Kimi bölgelerin stratejik öneminin ön plana çıkması, insanların var olan ihtiyaçları sebebiyle oluşan bir durumdur. Bu durumu, coğrafyanın politikleşmesinin kaynağı olarak görmek de mümkündür. Bu yüksek lisans tezinde; coğrafyanın politikleşmesinin tarihsel alt yapısı Eleştirel jeopolitik ışığında incelenmektedir. İlk olarak, eleştirel jeopolitiğin oluşumuna giden sürecin anlaşılması amaçlanmaktadır. Postyapısalcılığın ilkelerine yer verilerek, Eleştirel jeopolitiğin ortaya çıkışına etkileri incelenmektedir. Tez çerçevesinde stratejik bir kaynak olarak değerlendirilen sınıraşan sular konusu ele alınmakta, sorun haline gelmesinin sebepleri irdelenmektedir. Sınıraşan sular sorunun uluslararası, toplumsal, siyasi ve insani boyutu eleştirel jeopolitiğin varsayımları ışığında incelenmektedir. Bu yüksek lisans tezinin örnek olayı olarak "Nil Nehri" seçilerek, tarihsel arka planına dayanarak yaşanan su sorunu Eleştirel jeopolitik ışığında ele alınmaktadır. Bu doğrultuda, "söylem analizi" yöntemi aktif olarak kullanılmaktadır. Mısır, Etiyopya ve Sudan'ın Nil Nehri üzerinde ön plana çıkmaları ve son yıllarda gündemde olan Rönesans (Hedasi) Barajı sebebiyle artan gerilimin müzakereler ile çözüme ulaştırılma isteği, tezin bir diğer önemli çalışma noktasını oluşturmaktadır.