Abstract:
Kimyasal gübre uygulamalarının çevre-su-toprak kirliliği gibi sorunlara neden olduğunun görülmesi araştırmacıları sürdürülebilir tarım konseptine uygun alternatifler aramaya itmiştir. Bu alternatiflerden birisi de mikrobiyal gübrelerdir. Farklı ortamlardan elde edilen mikroorganizmaların mikrobiyal gübre olarak kullanılmasına yönelik çok sayıda çalışma yapılmıştır. Ancak, son yıllarda popülerliği artan bir organik gübre olan vermikompost (solucan gübresi) ve vermikompost uygulanmış toprakta mikrobiyal gübre olma potansiyeline sahip bakterilerin varlığı ve etkinliği ile ilgili detaylı çalışma bulunmamaktadır. Bu tez çalışması fosfat çözen bakteriler bağlamında bu bilgi eksikliğini gidermeyi amaçlamıştır. Çalışmada, vermikompost ve vermikompost uygulanmış topraktan fosfor çözme kabiliyetlerine göre izole edilen bakteriler saflaştırılmış ve fosfor çözme kapasitelerine ve 16S rRNA gen dizilerine göre 5 farklı izolat saksı denemesinde kullanılmak üzere seçilmiştir. Saksı denemesi tesadüf parselleri deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak sera koşullarında yürütülmüş ve test bitkisi olarak kıvırcık marul (Lactuca sativa var. Crispa) kullanılmıştır. Bakteri solüsyonları fide dikimini takiben 7. ve 14. günlerde kök bölgesine gelecek şekilde toprağa uygulanmıştır. Deneme, sadece kimyasal gübre uygulanmış ve herhangi bir Kimyasal ve biyolojik uygulama yapılmamış konular da içermiştir. Deneme sonunda alınan toprak (rizosfer ve rizosfer dışı) örneklerinde biyolojik analizler (Alkali Fosfataz, β-Glikosidaz, Dehidrogenaz, Üreaz aktivite analizleri ve Mezofilik Heterotrofik Bakteri Sayımı) ve kimyasal analizler (pH, EC, makro ve mikro besin elementi analizleri) yapılmıştır. Bitkilerde ise verim ve kalite parametreleri ile makro ve mikro besin elementi içerikleri belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre rizosfer toprağında en etkili izolatlar PBV-A9, PNB-B3 ve PNB-B46 olurken bitki üzerine etkileri bakımından PBV-A9, PHB-A8 ve PNB-B3 izolatları öne çıkmıştır. PNB-B3 ve PBV-A9 izolatlarının rizosfer bölgesine daha iyi uyum sağlayabildiği hem toprak ve hem de bitkiye etkileri açısından değerlendirildiğinde mikrobiyal gübre potansiyellerinin yüksek olabileceği sonucuna varılmıştır.