Özet:
Bu çalışmada farklı sulama suyu düzeylerinde yetiştirilen kıvırcık marulda (Lactuca sativa var. Caipira) evapotranspirasyon (ETc) bileşenlerinden olan evaporasyon (E) ve transpirasyon (T) miktarlarının ayrı ayrı hesaplanması amaçlanmıştır. Bu amaçla yürütülen çalışma 2020 yılı güz yetiştirme döneminde Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi deneme alanında bulunan plastik serada 16.10.2020-22.12.2020 tarihleri arasında tesadüf parseller deneme deseninde yürütülmüştür. E ve T'yi ayrı ayrı hesaplamak amacıyla üzerinde bitki olan ve olmayan saksılar kullanılmıştır. Su stresinin ET ve bileşenlerine olan etkisinin incelenmesi amacıyla araştırmada 3 farklı sulama suyu seviyesi (I100: Tam sulanan konu (%100), I66: I100 konusuna uygulanan suyun %66'sının uygulandığı konu (I100x0.66) ve I33: I100 konusuna uygulanan suyun %33'ünün uygulandığı konu (I100x0.33)) seçilmiştir. Deneme süresince saksılar en fazla iki günde bir tartılmış ve I100 konusunda elverişli kapasitenin %30-40'ı kadar su eksildiğinde tüm konularda sulama yapılmıştır. Tam sulama konusuna uygulanması gereken su miktarı eksilen nemin tarla kapasitesine getirilmesini sağlayacak şekilde kontrollü olarak yapılmıştır. Araştırmada bitkiden meydana gelen terleme doğrudan ölçülerek (Tr(o)) ve modelle tahmin edilerek (Tr(e)) iki yöntem ile belirlenmiştir. Tr(o) ve Tr(e) arasında pozitif yönlü kuvvetli bir ilişki elde edilmiştir. Fakat bu ilişkinin artan su stresine bağlı olarak azaldığı da saptanmıştır. Araştırmada topraktan olan buharlaşma, çıplak topraktan (E) ve bitkili saksılarda örtü yüzdesi dışında kalan alanlarda meydana gelen buharlaşma (Es) olmak üzere iki biçimde belirlenmiştir. Araştırmada su stresinin, marul bitkisinin bitki boyu, kök uzunluğu, örtü yüzdesi, yaprak alan indeksi (LAI), yaprak sayısı, yaş ve kuru baş ağırlığı ile kök ağırlığını önemli düzeyde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır (p<0.01). Araştırmada farklı sulama suyu düzeylerinde Es/ETc ve LAI arasındaki ilişkiler de incelenmiş olup tüm sulama konularında üstel bir ilişki belirlenmiştir. Araştırmada kullanılan yöntem ve bölge koşullarına göre kalibre edilen modellerin, marul bitkisinin ET değerini tahmin etmek ve ET'yi bileşenlerine ayırmak için güvenle kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.