Abstract:
Sahip olduğu kültürel coğrafyasındaki zenginlik ve gerek savunmaya imkan tanıyan gerçek coğrafî özelliği ile Dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan Antalya, birçok medeniyetin egemenlik sahasını oluşturur. Bu önemli bölge Anadolu'ya akınlar düzenleyen Türklerin de dikkatini çekmiş, fetih amacıyla birçok kereler akınlar düzenlemişlerdir. Antalya, Selçuklu otoritesiyle ilk defa, I. Rükneddin Mesud'un 1120'de Uluborlu Kalesi'ni Bizanslılar'dan alıp Antalya'ya kadar ilerlemesiyle muhatap olmuştur. Daha sonra sonraki karşılaşma ise,Anadolu'nun fethiyle görevlendirilen Kutalmış oğlu Süleyman Şah zamanında Pamfilya'nın ele geçirilmesiyle gerçekleşmiştir. Birçok askerî çekişmenin ardından, zaman zaman küçük kesintilere uğrayarak el değiştirse de, sırasıyla 1207 de ilk defa Giyaseddin Keyhüsrev'in şehri ele geçirmiştir. İkinci kez 2016'da, İzzettin Keykavus, şehri geri aldı. 1221'de ise, Alaaddin Keykubat'ın Alanya'yı fethetmesiyle Antalya tamamen Selçukluların idaresine girmiş oldu. Anadolu Selçuklu Devleti'nin tarihi rolünun tamamlamasının ardından, Antalya Hamidoğulları'nın, Alanya ise Karamanoğulları'nın hareket sahası olmuştur. İncelememiz, Anadolu Selçuklu Devleti ve Beylikler Dönemi içerisinde, dönemin önemli imar faaliyetleri merkezi konumunda olan Antalya, Alanya ve hem civar olan yerleşim yerlerini kapsamaktadır. Bu bölgelerde bulunan yapılar tek tek tespit edilip üzerindeki kitabelerin belirlenerek yazı, estetik ve dil açısından döneme özgü bir bütünlük içerisinde ele alınacaktır. Kııymetlerinin araştırılarak, değerlendirmesi amacıyla, önce yapılan çalışmaları bir araya getirildi. Geriye doğru kaynak taraması yapılarak, seyahatnameler de dahil tarihe kaynaklık eden Farsça ve Arapça eserlerle beraber yerli yabancı birçok çalışma incelenerek, yapılar tek tek tespit edildi. Yerinde veya bizzat fotoğraf çekmenin yanında, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün sağladığı fotoğraflar da kullanıldı. Antalya ve Alanya Müzesi arşivleri taranarak bir araya getirilen görsellerin incelenmeyisle yazın malzemeleri elde edilmiştir. Bu çalışmada,, Anadolu Selçukluları ve Beylikler döneminde inşâ edilen, tamiri yapılan yada dönüştürülen yapıların üzerinde bulunan kitabeler, yeniden okunarak, yazı, üslup, dil ve tezyin açısından incelenerek değerlendirilmiştir.