Abstract:
Toplumun dini konularda bilgilendirilmesinde ve din algısının doğru ve çarpıtılmamış bir biçimde inşa edilmesinde en büyük sorumluluğu taşıyanlar din adamlarıdır. Onlar diğer meslek gruplarına nazaran daha fazla kitle ile muhatap olmakta, her yaştan, statüden, cinsiyetten insanla iletişim kurmakta ve cemiyetin genelinden saygı görmektedirler. Bu nedenle din adamlarının gösterdikleri çaba ve yaptıkları faaliyetler, toplumun dini algılama biçiminde ve ahlaki erdemlerin hayata aktarılmasında önemli bir etkiye sahiptir. Yükümlü olduğu vazifeleri ömürlerini vakfederek en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan, ilmiyle amil ve toplumun genel geçer değerlerine ters düşmeyen din adamları, halk tarafından benimsenmekte ve yüceltilmektedir. Hamdi Mert, küçük yaşlarından itibaren almaya başladığı ve Yüksek İslam Enstitüsü ile taçlandırdığı din eğitimiyle topluma mal olmuş din adamlarından birisidir. O, ayrıca hukukçu, şair ve yazar kimliğiyle donanım kazanmış, hayatını Türk milletinin din ve devlet hassasiyetiyle yetişmesine adamış bir ilim insanıdır. İlk mesleki deneyimini 1967'de Denizli İmam Hatip Lisesi'nde yaşayan Mert, çeşitli yaygın ve örgün din eğitimi kurumlarında çalışmış, birbirinden farklı ve nitelikli vazifelerde görev almış, nihayetinde Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı'na kadar yükselmiştir. 1998 yılında emekli olmasının ardından vefat ettiği 2015 yılına kadar çeşitli gazete ve dergilerde dine, devlete ve topluma dair yazılar kaleme alan Mert, Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde hizmet etmeye devam etmiştir. Mert, hayatı boyunca milli kültürün muhafazası ve milli terbiye verilerek kaliteli, ahlaklı, güçlü, devletine ve milletine bağlı bir Türk toplumunun inşası için gayret sarf etmiş bir din adamıdır. Bu araştırmada din-ü devlet mülk-ü millet hassasiyetine sahip olması yönüyle Hamdi Mert'in hayatı, eserleri ve din eğitim-öğretimi ile ilgili dile getirdiği görüşleri incelenmiştir.