Abstract:
Bu çalışmada, 8 uçucu yağ bileşeninin üç ambar zararlısı böcek (Tribolium confusum du Val., Ephestia kuehniella Zeller ve Sitophilus oryzae L.)' in değişik gelişme dönemlerine (yumurta, larva ve ergin) karşı fumigant toksisitesi test edilmiştir. Test edilen bu 8 bileşenden 4' ü ambar zararlılarına karşı yüksek aktivite göstermiştir. Bunlar; anethole, carvacrol, thymol ve y-terpinene' dir. Menthol ve 1,8-cineole ise test edilen tüm dönemlere karşı düşük aktivite göstermiştir. Genelde S. oryzae erginleri ve E. kuehniella yumurtaları diğer dönemlerden daha hassas bulunurken E. kuehniella larvaları test edilen tüm bileşenlere en az duyarlı dönem olmuştur. LT50 değerleri dikkate alındığında uçucu yağ bileşenleri ambar zararlılarına fumigant etki bakımından aşağıdaki gibi sıralanmıştır: anethole> carvacrol> thymol> y-terpinene> /M;ymene> terpinen~4-ol> l,8-cineole> menthol. Yapılan diğer bir çalışmayla, Y-tüp olfaktometre kullanılarak uçucu yağ bileşenlerinin repellentlik özellikleri T. confusum' un ergin dişilerine karşı değerlendirilmiştir. Y-tüp olfaktometre testlerinde anethole test edilen tüm dozlarda diğer bileşenlere göre T. confusum' a karşı daha yüksek bir repellentlik göstermiştir. 1,8-cineole ve carvacrol anethole' den sonra en yüksek repellent etkiye sahip iki bileşen olmuştur. Yüksek repellentlik özelliği gösteren diğer iki bileşen de sırasıyla thymol ve terpinen-4-ol olmuştur. P-cymene, menthol ve y-terpinene ise orta düzeyde kalan repellentlikler sergilemiştir. Repellentlik artan konsantrasyonla birlikte artarken, uygulama süresinin uzunluğuyla önemli ölçüde azalmıştır. Yapılan paralel bir çalışmayla uçucu yağ bileşenlerinin sera zararlıları (Aphis gossypii Glov., Frankliniella occidentalis Pergande ve Tetranychus cinnabarimıs Boisd.)' nın değişik gelişme dönemlerine olan fumigant aktiviteleri değerlendirilmiştir. Sera zararlılarına karşı yapılan fumigant etki testlerinden elde edilen sonuçlara göre, anethole, carvacrol ve thymol F. occidentalis larvaları dışında sera zararlılarının tüm dönemlerine karşı çok toksik bulunmuşlardır. Menthol ise test edilen tüm dönemlere karşı en az fumigant özellik göstermiştir. Mamafih bileşenlerden hiçbiri F. occidentalis larvalarına karşı önemli bir fumigant etki gösterememiştir. Hem ambar hem de sera zararlılarına karşı yapılan fumigant etki testlerinde uçucu yağ bileşenlerinin etkinliği uygulama süresinin uzunluğuyla önemli ölçüde artmıştır. Keza doz artışıyla da toksisitede önemli bir artış olmuştur.Uçucu yağ bileşenlerinin ovipozisyon engelleme etkileri T. cirmabarinus' a karşı test edilmiştir. Aynı zamanda bırakılan yumurtaların açılabilirliği de hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar T. cirmabarimts erginlerinin fekunditesinin az çok bileşenler tarafından etkilendiğini açıkça göstermiştir. En güçlü ovipozisyon engelleme anethole tarafından meydana getirilmiştir. Anethole' deki O.E.İ. (ovipozisyon engelleme indeksi) diğer bileşenlerden daha yüksek olmuştur. Anethole, ovipozisyon dönemi süresince her dişi tarafından bırakılan toplam yumurta sayısındaki azalma yüzdesi olarak da (%90.4) diğer bileşenlerden daha etkili olduğunu kanıtlamıştır. Keza bırakılan yumurtaların açılabilirliği de büyük ölçüde azalmıştır (%26.7). Anethole' den sonra %68.7 ve %66.8' lik O.E.İ. değerleriyle etkili diğer iki bileşen sırasıyla thymol ve carvacrol olmuştur. Fümigant etki testlerinde orta düzeyde etkili bileşenlerden biri olan terpinen-4-ol yumurta verimine etki bakımından dördüncü sırayı almıştır (O.E.İ. %55.4). y-terpinene ve p-cymene sırasıyla %49.5 ve %44.7' lik O.E.İ. değerleriyle orta düzeyde etkili iki bileşen olmuştur. Menthol ve 1,8-cineole fümigant etki testlerinde olduğu gibi sırasıyla sağladıkları %43.7 ve %42.0' lik O.E.İ. değerleriyle en düşük etkiye sahip iki bileşen olmuştur. Uçucu yağ bileşenlerinin gelişme dönemlerinin süresi üzerine olan etkilerini belirlemek için yapılan testlerde yeni çıkmış T cirmabarinus larvaları kullanılmıştır. Sonuç olarak olgunlaşmamış dönemlerin ve ergin süresinin çok az ya da biç etkilenmediği görülmüştür. Fitotoksisite bakımından menthol, terpinen-4-ol ve thymol test edilen en toksik bileşenler olurken, 1,8-cineole, carvacrol ve y-terpinene bunları izlemiştir. Sanki don vuruğu benzeri pörsüme, renksizleşme ve nihayet tüm bitkilerin kuruması gibi bazı fitotoksisite simptomlan gözlenmiştir.