Abstract:
Klasik Türk edebiyatının didaktik eserlerinden biri sayılan ve hacimce küçük ama içerik bakımında zengin olan manzum sözlüklerin kaleme alınışlarının temel sebebi yabancı dildeki kelimeleri öğretmektir. Bu dil hazinelerine yazılan şerhler ise bazı yanlış okumaların, bilgilerin düzeltilmesi amacıyla kaleme alınan ayrıntılı eserlerdir. Türk edebiyatında en çok şerh edilen manzum sözlük, Muğlalı Şâhidî İbrahim Dede'nin Tuhfe-i Şâhidî adlı eseridir. Ahmed Efendi bin Yahya Efendi el-Çelebî'nin el-Kitāb-ı Şerḥ-i Şāhidnāmesi, Şâhidî İbrahim Dede'nin Tuhfe-i Şâhidî adlı manzum sözlüğünü şerh etmek amacıyla kaleme alınmış bir metindir. Eser Türk şerh edebiyatının XVI. yüzyıl metinleri arasındadır. Ahmed Efendi, Tuhfe-i Şâhidî'yi kısım kısım şerh ederken, kelimelerin lügat anlamlarını vermiş, gramer özelliklerine değinmiş, edebi sanatlar hakkında değerlendirmelerde bulunmuştur. Tezimizin konusu olan bu çalışma beş ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde "Konu, Amaç, Kapsam ve Sınırlılıklar, Yöntem" başlıkları altında çalışmanın yol haritası çizilmiştir. Birinci bölümde "Sözlük ve Sözlükçülük, Manzum Sözlüğün Türk Edebiyatındaki yeri, Şâhidî ve Eserleri, Ahmed Efendi bin Yahya Efendi el-Çelebî ve el-Kitāb-ı Şerḥ-i Şāhidnāmesi" hakkında bilgi verilmiştir. İnceleme bölümünde (ikinci, üçüncü, dördüncü bölümler) metin gramer açısından ele alınmış ve mensup olduğu dönemin dil özellikleri çerçevesinde incelenmiştir. Akabinde metin kısmında el-Kitāb-ı Şerḥ-i Şāhidnāme'nin transkripsiyonlu alfabeye aktarımı gerçekleştirilmiş, içerisindeki edebî ve kültürel malzeme incelenmiştir. Sözlük bölümünde, nüshada geçen hemen hemen bütün kelimelerin anlamları alfabetik dizim şeklinde açıklamalı verilerek yaklaşık 4500 kelimeden oluşan geniş çaplı bir sözlük oluşturulmuştur. Çalışmanın tıpkıbasım bölümünde ise transkripsiyonlu metin ile karşılaştırılabilmesi için 78 sayfadan oluşan nüshanın tıpkıbasımı verilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde Tuhfe-i Şâhidî adlı manzum sözlüğün Ahmed Efendi bin Yahya Efendi el-Çelebî tarafından nasıl yorumlandığına, bu yüzyılda yaşamış bir şârihin beyitlerindeki kelime ve kavramları ele alış tarzına ve XVIII. yüzyılda hâkim olan sanat, kültür, tarih ve edebiyatla ilgili açıklayıcı bilgilerin yanında gramer hususiyetlerine de ulaşılacaktır.