Abstract:
Önceki asırlarla kıyaslandığında bilim, buluş, hız ve bunlara bağlı olarak tüketim konusunda önemli sıçramaların çağı olan 20. yüzyılın en büyük sorunsallarından biri de postmodernizmdir. Özellikle sanatta bir yükseliş mi yoksa bir çöküş mü olduğu güncel bir tartışma konusu olsa da postmodernizm, neredeyse bütün toplumsal değerleri içinde barındıran ve bunları kendine göre yeniden biçimlendiren bir olgudur. Bu döneme kadar sanatın rotasını oluşturan gelenek, postmodernizm aracılığıyla yeni yüzünü bulan değerlerden biridir. Folklorik anlatılar, geçmişi yazının erişemediği en eski çağlara dayanan, bir toplumun sosyokültürel yaşantısının tüm çizgilerini yansıtan gelenek ürünleridir. Bu anlatıların alt türlerinden biri de, her türlü inancın, hissin ve ritüellerin karşılık bulduğu, çocuklarla birlikte geniş bir kitleye hitap eden masallardır. Zamana karşı direncini koruyagelmiş bu sözlü kültür ürünleri 20. yüzyılda postmodernizm aracılığıyla farklı varyantlarla karşımıza çıkar. 19. yüzyılda yazıya geçirilen ve Alman kültürünün en önemli ürünlerinden biri sayılabilecek Grimm Masalları, pek çok kültür ile birlikte Türk kültüründe de etkili bir yere sahip olmuştur. Sosyokültürel ortama olduğu kadar sanat alanlarına da yansımış olan bu anlatılar, postmodernist edebiyatta modern çağın getirilerine uygun olarak dönüşüme uğramış, eklektik bir yapıya bürünmüştür. Postmodernizm, geçmişi ve geleceği, şimdiki anı ve olası bir zamanı kendi potasında eriterek sunması sebebiyle geçmişten bugüne aktarılmış sözlü ve yazılı bütün anlatıları bünyesinde barındırır. Özellikle gelenek postmodernizm aracılığıyla yeniden gündeme gelir. Ne var ki geleneğin postmodernizmdeki yansıması çoğulculuğa bağlı olarak eklektik ve ironik bir hâl almıştır. Bütün anlatılar, yer, zaman, mekân ve toplumun bünyesindeki kurum ve değerler iç içe geçmiş, birbirinden ayırt edilemez olmuştur. Bu çalışmada bir sözlü kültür geleneği olan Grimm Masalları'nın postmodernist anlatılarda nasıl bir işleve sahip olduğu incelenecektir. Böylelikle iç içe girmiş türlerin görünürlük kazandığı postmodernist anlatılarda roman ve masal türü arasındaki etkileşim ortaya konulacaktır.