Özet:
İlkel insanın alet kullanımıyla başlayan çalışma dünyasını Bataille, varlığının kişisiz düzleminden ayrılarak özne ve nesnenin oluştuğu aşkın dünyaya geçiş olarak yorumlar. Emeğiyle kurduğu nesneler dünyasında insan, içkinlik dünyasının egemenliğini kaybederek yaşamı; çalışma, fayda ve yarar kaygısının köleliğine indirgemiştir. Çalışma ile beraber, gelecekle kurulan ilişki, ölüm bilincine sahip olmanın koşulunu oluştururken; aynı zamanda erotik alana da açılmaktadır. Üretken bir ereksellik içinde beliren tüketim, insanın varlık temelindeki yegâne arzusu olan egemenliğin hesapsızca tüketiminin karşısındadır ve bu nedenle savurganca tüketim olan erotizm, çalışma dünyasının birikim anlayışı tarafından sürekli saldırıya maruz kalmaktadır. Çalışma, ölüm bilinci ve cinsel yasakların oluşturduğu profan dünya, bu yüzden genel ekonominin yasalarından ayrılmaz bir bütünsellikle karakterizedir. Bataille, ekonominin yasalarını bilmeden onun yaşam üzerindeki egemenliğini anlamamızın olanaksız olduğunu söyler. Bu nedenle sınırların dondurulması, ırklılaştırma politikaları, cinsiyetlendirme ve bedenlerin terbiye edilmesi başat olmanın hedef olduğu genel ekonomi politikasının nesneleridir aslında. Yasakla temas eden ilkel insanın taşıdığı bulaşıcılık modern dünyada; savaşlar, sanayileşmemiş bölgelerdeki katliamlar, işkence ve toplama kampları, cehalet, fanatizm, şiddet, ekolojik tehdit ve salgın hastalıklar olarak yaşamın içinde hâlâ dolaşmaktadır. Hâlbuki, hayvanlıktan çıkarak aşkın olana adım atan insanın arzusu, kaybettiği bu kendi bilincine yeniden kavuşmaktır. Bu nedenle Bataille tarihi ilerleme olarak değil; içkinliğe yabancılaşmanın tarihi olarak nitelendirir. Bataille'a göre, insan yaşam karşısındaki bu aşağılanmadan; ancak erotizm, kurban, ölüm ve kahkahanın sınır deneyimleriyle çıkabilir. Bu sınır deneyimler kutsaldışı dünyanın şemalarının askıya alınması suretiyle aşılması neticesinde, dünyadan çıkış anlarını oluşturmaktadır.