Özet:
Litotomi pozisyonu, alt karın, anorektal bölge, pelvis, vajinal alandaki cerrahi operasyonlar ve muayene için kullanılmaktadır. Bu pozisyonda uyluklar kalça hizasına kadar bükülüp bacaklar bir ayaklığa konulur ve dışa doğru hafifçe açılır. Hastanın litotomi pozisyonunda uzun süren operasyon geçirmesi alt ekstremitede kan dolaşımının bozulmasına, femoral ve peroneal sinir yaralanmalarına neden olmaktadır. Litotomi pozisyonu, peroneal sinir anatomik seyrinden kaynaklı dış basılar oluşturur ve seyrin yüzeysel olmasından dolayı bası en sık fibula başında meydana gelmektedir. Literatürde obstetrik vakalarda nörolojik hasara bağlı alt ekstremite duyu ve motor disfonksiyon insidansı %0,008 ile %0,5 arasında değiştiği ve bu işlev bozukluğuna bağlı olarak kas gücünde azalma gibi komplikasyonlar gerçekleştiği bildirilmiştir. Klinikte görülen komplikasyonlardan birisi ayak dorsofleksörlerinde kuvvetsizliğe bağlı düşük ayak ve bundan kaynaklı yürüme zorluğudur. Nörojenik kaynaklı düşük ayak olgularının yaklaşık %31'i peroneal sinir hasarına bağlı gelişmektedir. Bu çalışmada, litotomi pozisyonunda opere edilen hastaların femoral ve peroneal sinirlerin olası etkilenmesinin belirteci olarak innerve ettiği kasların aktivasyonunu analiz etmek amaçlanmaktadır. Femoral sinirin innerve ettiği kalça fleksiyonunu yaptıran iliopsoas ve diz ekstansiyonunu yaptıran kuadriceps femoris kas grubundan rektus femoris ile siyatik sinirin peroneal dalının innerve ettiği ayak dorsofleksiyonunu yaptıran tibialis anterior kasının aktivitesine bakılmıştır. Yüzeyel elektrotlar ile elektromiyografi (EMG) verisinin kayıt yöntemi süre kısıtlaması olmadan, geniş görüş alanına sahip, ağrısız, hematom ve enfeksiyon riski artırılmadan gerçekleştirilmiştir. Bu prospektif çalışmada Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde litotomi pozisyonunda jinekolojik cerrahi yapılacak hastaların preoperatif ve postoperatif dönemde kas ölçümü yapılırken EMG verilerinin operasyon süresi ile ilişkisi analiz edilmiştir, istemli kas aktivitesinin bir kasılma boyunca değişimi incelenmiş, hastaların demografik, klinik ve operatif verileri değerlendirilmiştir. Litotomi pozisyonunda cerrahi yapılan hastaların pre-operatif ve post-operatif dönem yüzey EMG verileri incelendiğinde kuadriceps femoris, iliopsoas ve tibialis anterior kas gruplarında post-operatif dönemdeki 24 saatlik zaman penceresindeki kas aktivitesinin pre-operatif dönem ile karşılaştırıldığında belirgin azaldığı görülmüştür.