Özet:
Sanat neredeyse insanla yaşıttır. Bir çeşit çalışmadır. İnsan doğalı değiştirerek ona üstünlük sağlar. İnsanlığın doğasında olan söz geçirme, sahip olma kavramı; yaşadıkları alanları koruyabilme ya da yaşam alanlarını genişletme kaygısı sebebiyle ortaya çıkan betonlaşma ve binalardan dolayı yer kalmaması kentsel kaos ve düzensizliğin çıkmasına sebep olmuştur. İnsanoğlu içgüdüsel olarak kendisini güvende hissedebileceği yerlerde yaşamayı tercih etmiş ve yaşamını kolaylaştırabilmek için; doğanın ona sunduğu materyalleri yontarak ve şekillendirerek günlük yaşamında kullanabileceği eşyalar üretmiştir. İlk iletişimlerini mağara resimleri yaparak geçmişten günümüze mesaj olarak aktarabilmişlerdir. Yaşam kaynaklarını keşfetmek ve genişletebilmek için mağarasından çıkan insanoğlu, daha güvenli ve kolay bir yaşam için yerleşik hayata başlamıştır. Bununla birlikte kamu, kamusal alan ve kamusal mekân kavramları ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada; günümüzde toplumda olduğu kadar Türk heykel sanatında da olan değişimin kamusal alanda kullanımının neden ve nasıl yapıldığı, çalışmada ele alınacak günümüz kamusal alanlarındaki heykel sanatının nasıl kitschleşme sorunu yaşadığının ve üretilen heykellerin üretilme maksatları, toplum üzerindeki etkileri, ekonomik ve sanatsal değeri, geleceğe dair beklentilerin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Bu amaçla hazırlanan çalışmada kamusal alan kavramını bir bütün olarak anlatabilmek için birinci bölümde; Kamusal Alan ve Sanat ilişkisi açıklanmaya çalışılmış, ikinci bölümde "KITSCH" kavramı örnek sanatçılarla açıklanmış, üçüncü bölümde Kamusal Alanda Bilinçsiz Kitsch: Antalya örneği fotoğraflarla desteklenerek gösterilmiş ve son olarak dördüncü bölümde Kamusal Alan Uygulamalarında Bilinçli Kitsch fotoğraflarla desteklenerek değerlendirme yapılmıştır.