Abstract:
Çağdaş Türk resminde kent imgesi, başlangıcından beri kendine yer bulan, sanatçıların üzerinde düşünmeyi ve eser üretmeyi tercih ettikleri çok yönlü bir kavram olmuştur. Asker ressamların kent dokusunu tuvale aktardıkları manzara resimlerinden, 1980'li yılların sosyo-kültürel değişimlerinden etkilenen ve alışılmış kalıpların dışına çıkarak eleştirel bir söylem de taşıyan resimlere kadar, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu değişim ve dönüşümlerden etkilenen sanatçılar, kenti ve kent yaşamını çeşitli yönlerden irdeleyerek eserlerine taşımışlardır. 1950'lerde Türkiye'deki kentleşme ile başlayan gelişim ve değişim, özellikle 1980'lerden sonra hayatın tüm alanlarında büyük farklılıklara sebep olarak, birçok sanatçının, sanatsal üretimlerini oluşturma sürecinde beslendiği kaynak olmuştur. Sanatçıların yaşam alanları olan kentlerde, sorunların giderek büyüdüğü ve içerisinden çıkılmaz hale gelindiği noktada sanatçılar da bu durumun tanıkları olarak sessiz kalamamışlar ve eserlerinde varolan uyumsuzlukları ve çarpıklıkları yansıtmaya çalışmışlardır. Gerçekliğin temsil edilmesinde büyük öneme sahip bu resimlerin anlamının, doğru olarak ortaya çıkartılması için göstergebilimsel yöntem kullanılmıştır. Dilsel göstergeler kadar görsel göstergeler üzerinde de çalışmalar yapılan göstergebilimciler, göstergebilim yöntemleri ile sanat eserlerinin analiz edilerek çözümlenebileceğini kanıtlamışlardır. Sadece görünen değil, altta yatan anlamın da ortaya çıkarılmasına yardımcı olan göstergebilimsel yöntemde, Çağdaş Türk resmine ait eser örnekleri üzerinde tutarlı ve nesnel çözümlemeler yapılarak, kent resimleri üzerinden dönemin Türkiye'sine bakılmıştır. Tez çalışmasında yer alan eser çözümlemeleri, Roland Barthes'ın 'Göstergebilim İlkeleri' kitabında yer alan "düzanlam/yananlam" öncülüğünde ele alınmıştır.