Özet:
Kalp-akciğer makinesi, kalp cerrahisinin gelişmesine yardımcı olmakla birlikte vücutta birçok sistem üzerine olumsuz etkilerinin tespit edilmesi nedeniyle günümüzde hala kullanımını ve geçerliliğini sınırlamaktadır. Çoğu zaman post-perfüzyon sendromu ya da tüm vücut inflamatuar cevabı olarak tanımlanan kalp-akciğer makinesinin hasar verici etkisi uzun süre yoğun bakım desteği gerektirebilir ve hastanede kalış süresini uzatabilir. Bazı vakalarda, bu durum çoklu organ yetmezliklerine ve hatta ölüme bile neden olabilmektedir. Bu cevabın biyolojisinin anlaşılması süregelen kalp cerrahisi araştırmalarının en önemli odak noktası olmayı sürdürmektedir.Bizim çalışmamızda, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Servis ve Yoğun Bakımında takip edilen 25 CPB uygulanarak CABG operasyonu yapılan hasta (çalışma grubu) ile 10 CPB uygulanmadan CABG operasyonu yapılan hastada(kontrol grubu) plazmada kardiyolipin, vasküler endotelial growth faktör, elastaz seviyeleri ve solunum fonksiyon testlerinden FEV1, FVC değerleri pre-op ve post-op dönemlerde ölçülerek hem gruplar arasında hem de pre-op ve post-op dönemler karşılaştırıldı, akciğerler ve solunum fonksiyonları üzerine etkileri araştırıldı.CPB yöntemi kullanılarak opere edilen hastalarda anlamlı şekilde daha fazla olmak üzere post op dönemde sistemik inflamatuar yanıtta belirleyici humoral amplifikasyon sisteminde görevli elastaz düzeylerinde artış olduğu gözlenmiştir. Aynı inflamatuar yanıtta görevli VEGF ve kardiyolipin değerlerinde ise anlamlı bir artış izlenmemiştir.Her iki yöntem kullanılarak opere edilen hastaların tümünde akciğer fonksiyonları açısından bilgi veren FEV1 ve FVC değerlerinde post-op dönemde ciddi düşme olduğu sonucuna ulaşılmıştır.