Abstract:
Kurumsal sosyal sorumluluk, 1960'larda Amerika Birleşik Devletleri'nde çevre ve tüketici kuruluşları başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının baskıları sonucunda şirketlerin gündemine girmiştir. Sivil toplum kuruluşlarının şirketler üzerindeki etkisi, şirketlerin paydaşlarının taleplerini göz ardı edememelerine neden olmuştur. Şirket-paydaş diyaloğu sürecinde geliştirilen kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin simetrik olabilmesi için şirketlerin sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapması gerekir. Ancak bu işbirliği ile toplumsal çıkarlar ve şirket çıkarları arasında bir denge kurulabilmektedir.Kurumsal sosyal sorumluluğun Türkiye'deki gelişiminde sivil toplum kuruluşlarının şirketler üzerinde sahip olduğu herhangi bir etkiden söz etmek oldukça güçtür. Türkiye'de kurumsal sosyal sorumluluk şirketler aracılığıyla sivil toplum kuruluşlarının gündemine girmiştir. Bu çalışma kapsamında sivil toplum kuruluşları yöneticileriyle bir anket uygulaması gerçekleştirilerek Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının kurumsal sosyal sorumluluk anlayışları yöneticilerin tutumlarına bağlı olarak araştırılmıştır. Araştırma sonuçları, Türkiye'de gerçekleştirilen kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarında inisiyatifin şirketlerin elinde olduğunu, bu uygulamaların paydaş diyaloğu çerçevesinde gelişmediğini ve sivil toplum kuruluşlarının bu uygulamaların daha simetrik süreçlere dönüştürülmesinde neredeyse hiçbir etkileri olmadığını ortaya koymuştur.