Abstract:
Neapolis yerleşimi, Antik Dönem'de Milyas olarak adlandırılan bölgenin güney ucunda, Pisidia, Lykia ve Pamphylia Bölge sınırlarının kesiştiği noktada konumlanır. Hellenistik Dönem'den itibaren Termessos'un egemenlik alanında orta ölçekli bir peripolion olarak karşımıza çıkan yerleşimin, Erken Bizans Çağı'na kadar iskan gördüğü anlaşılmaktadır. Görünen kalıntılarının birçoğu Roma ve Bizans Dönemleri'ne tarihlenmektedir. Çalışmanın ana konusunu oluşturan ?Neapolis Tapınakları? orta ölçekli bir yerleşimin kült mimarisinin nasıl şekillendiğine dair önemli bilgiler vermektedir. Epigrafik belgelerden yerleşimde Zeus Soter, Aspalos(?) Artemis Akraia ve Dionysos kültlerinin varlığı tespit edilmiştir. Yerleşimdeki kalıntılardan Artemis'e adandığı kesin olarak anlaşılan bir tapınak ile çalışmamda küçük ante tapınağı olarak adlandırdığım ve Dionysos'a adanmış olabilecek bir yapı tespit edilebilmiştir. Zeus Soter'e adandığını bildiğimiz diğer bir tapınağın varlığını kesin bir şekilde ortaya koyan verilere ise rastlanılmamıştır. ?Kutsal Yapı? başlığı altında değerlendirdiğimiz kült amaçlı diğer bina yerleşimin kuzeyinde, yapılaşmadan uzak, sarp bir yamaç üzerinde konumlanır. Ön alanında monolit bir sunak masası tespit edilmiştir.Artemis ve Küçük Ante (Dionysos?) tapınakları yerleşimin güneyinde ovaya egemen, propylonlu bir kutsal alan içerisinde konumlanır. Artemis Tapınağı kutsal alan içerisinde merkezi konumu, boyutları ve niteliğiyle öne çıkar. Bölgede pek sık rastlanmayan in antis plana sahip olup bir platform üzerinde inşa edilmiştir. Çevresinde sütun sırası izlenmez. Oranlarıyla Hellenistik dönem peripteros tapınaklarını hatırlatmaktadır. Küçük Ante (Dionysos ?) Tapınağı ise sığ bir pronaos arkasında kareye yakın bir celladan oluşur. Yapılan karşılaştırma ve değerlendirmeler sonucunda Neapolis Artemis Akraia Tapınağı için İ. S. 2. yy. tarihi önerilmiştir. Küçük Ante Tapınağı (Dionysos?) ise bu tarihten hemen sonra inşa edilmiş olmalıdır.Zeus'un ?Soter? ve ?Megistos? epithetleriyle, Artemis'in ise ?Akraia? epithetiyle birlikte tapınım gördüğü yerleşimde, Dionysos'un epithetsiz olarak saygı gördüğü anlaşılmıştır. Tapınak adak yazıtında Artemis'in ?Aspalo(s)? sözcüğüyle birlikte okunması, tanrıçanın daha önce literatürde bilinmeyen bir epitheti olma ihtimalini doğurmuş, fakat bu konudaki verilerin yetersizliği ve epigrafya uzmanlarının çeşitli görüş ayrılıkları nedeniyle kesin bir yorumda bulunulmamıştır. Yerleşim kalıntıları arasından ele geçen ve kült ritüellerinin çeşitliliğini yansıtması açısından önemli olan stel ve küçük adak sunakları da incelenmiştir. Sunaklardan biri yazıtı ile ele geçmesine rağmen yazıtta tanrı ismi belirtilmemiş, diğerinin ise üzerindeki yıldırım demeti kabartmasıyla kesin olarak Zeus'a adandığı tespit edilmiştir. Sadece üst kısmı korunan stel ise İyon düzenli bir tapınak cephesi formuna sahiptir.