Abstract:
Bu çalışmanın amacı, farklı lisans programlarına kayıtlı yabancı dil hazırlık sınıfı öğrencilerinin telaffuz kaygısına yönelik algılarını ve katılımcıların kaygı seviyelerini farklı değişkenler bağlamında araştırmaktır. Araştırma Gazi Üniversitesi ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hazırlık okulunda yapılmıştır. Bu araştırma nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılarak yürütülmüştür. Araştırmanın verileri, Kralova, Skorvagova, Tirpakova ve Markechova (2017) tarafından geliştirilen ve araştırmacı tarafından Türkçe' ye çevrilen, yabancı dil öğrenen öğrencilerin telaffuz kaygılarını ölçen bir anket aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizleri istatistik paket programları kullanılarak yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda katılımcılarının tümünün hafif düzeyde telaffuz kaygısına sahip oldukları belirlenmiştir. Katılımcıların kaygı düzeyleri, cinsiyet değişkeni açısından incelendiğinde, kaygı seviyeleri ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Ayrıca, çalışmanın bulguları katılımcıların kaygı düzeylerinin okudukları bölümlere göre anlamlı bir fark sergilediğini göstermiştir. Çalışmanın bulguları katılımcıların kendi ifade ettikleri yeterlilik düzeyi ile kaygı düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Diğer bir değişken olan öğrencilerin çalışma saatleri ve kaygı düzeyleri arasındaki ilişki anlamlı bulunmuştur. Bulgular İngilizce konuşan bireylerle yüz yüze ve çevrimiçi olarak iletişime geçme değişkenleri ile telaffuz kaygısı arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Katılımcıların kaygı düzeyleri, İngilizce'yi ne kadar uzun zamandır, nerede ve ne şekilde öğrendikleri açısından incelendiğinde kaygı seviyeleri ile bu değişkenler arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Katılımcıların telaffuza yönelik yeteneklerine, kaygı düzeylerine ve ilgilerine ilişkin öz-yeterlik inançları ve telaffuz kaygı seviyeleri arasında bir ilişki olduğu görülmüştür. Çalışmanın bu bulguları ışığında sınıflarda kaygı düzeylerini düşürecek etkinliklerin yapılması, ders programlarının konuşma saatlerini artıracak şekilde desenlenmesi gibi bir takım öneriler getirilmiştir.