Özet:
Bu çalışmada Selanik'te yaşayan Türklerin dil kullanımları, kişisel ve duygusal etkinliklerindeki dil seçimleri, Türkçe ve Yunancaya yönelik dilsel tutumlarıyla cinsiyet, yaş, eğitim durumu ve kimlik algısı değişkenleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Farklı ülkelerde ve kentlerde ana dili Türkçe olan topluluklarla dil durum çalışmaları yapılmış olmasına rağmen tarihi ve siyasi açıdan bizim için çok değerli olan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kenti Selanik'in bu çalışmalardan yoksun kaldığı görülmüştür. Ayrıca yapılan çalışmalar genellikle Türklerin yoğun olarak bir arada yaşadığı bölgelerde yapılmıştır. Bu çalışmayı diğerlerinden ayıran özellik tarihten bu yana kozmopolit yapısıyla adeta bir kültür mozaiği olan Selanik'te günümüzde az sayıda Türk'ün yaşaması ve bu kişilerin sosyal yaşamlarını birbirinden kopuk bir biçimde sürdürmesidir. Bu yönden kişilerin bu çok kültürlü kentteki dilsel durumları, dil sürdürümleri ve kültürel yönelimleri merak konusu olmuştur. Çalışma, nicel araştırma yöntemlerinden olan tarama (survey) tekniğine dayalı betimsel bir araştırmadır. Tarama araştırmalarında ölçülen değişkenler arasındaki ilişkiler incelenebilirken bunun yanında evrenin özellikleri ile değişkenler arasındaki ilişkilerin betimlenmesi de yapılabilir. Bu çalışmada da ilişkilerin incelenmesinde ki kare testlerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını Yunanistan'ın Selanik kentinde yaşayan farklı yaş, cinsiyet ve meslek gruplarından toplam 64 kişi oluşturmuştur. Veriler, Yağmur tarafından geliştirilen ve farklı dönemlerde farklı coğrafyalarda Türk azınlığın dil tutumu, dil seçimi, dil değiştirimi ve dil sürdürümünü ölçen bir sormacadan yararlanılarak toplanılmıştır. Sormaca, katılımcıların kişisel özelliklerini, Türkçe ve diğer dilde öz yeterliliklerini, kişisel ve duygusal etkinliklerde ve toplumsal ağlarda hangi dili kullanmayı tercih ettiklerini, Türkçe ve diğer dile ilişkin tutumlarını sorgulamaktadır. Sormacada yer alan sorular katılımcı gruba yöneltildikten sonra elde edilen veriler bir istatistik programından yararlanılarak, uygulanan istatistik işlemleriyle bilgisayar ortamında çözümlenmiştir. Araştırma bulguları Türkçenin Selanik'te %64 oranında bir dilsel sürdürümü olduğunu, bu da Türkçenin sürdürümünü devam ettirsede özellikle genç kuşak için bir tehdit içerdiğini bizlere anlatmaktadır. Aile içinde Türkçenin en etkili iletişim dili olduğu ve katılımcıların genelinin Türkçeye karşı olumlu tutum içinde olduğu gözlemlenmiştir. Ancak genel anlamdaki bu olumlu tutumun genç Türk nüfusunda düşüş yaşadığı saptanmıştır. Özellikle sosyal ortamlarda büyük oranda Yunancanın tercih edildiği görülmüştür. Genel anlamda Türkçe ve Türk kimliği adına olumlu bir tablo görülsede Türkçenin Balkanlardaki geleceği için özellikle genç kuşaklarımızı içeren çalışmalar yapılmalıdır.