Abstract:
Tezin konusu Epikuros'un yaşadığı dönemdeki insanların tanrı, ölüm ve kader korkusunun mutluluğa ulaşmada en büyük engeller olduğunu, hayat ve ölüm kavramları çerçevesinde açıklayarak temellendirmektir. Epikuros, atomcu bir filozoftur. Evren, atomların boşluktaki hareketlerinden meydana gelir ve cisimler atomun doğru çizgiden sapmasıyla oluşur. Epikuros evrendeki tek gerçekliği atomlar ve boşluk olarak kabul eder. Ona göre evren tanrılar tarafından yaratılmamıştır, dolayısıyla etkilerinin bulunmadığı görüşünü savunur. Epikuros evrende determinizme yer vermez, aksine rastlantıların bulunduğu evren tasavvurunu savunur. Bu görüşüyle Epikuros, evrende kaderin hüküm sürmediğini ifade eder. Epikurosçuluk öğretisinin ilk temsilcisi olan Epikuros, kendisini takip eden öğrencilerine de bu düşünce sistemine dahil eder. Doğa felsefesi ile hayat kavramını ve evren tasarımını, insanı açıklamaktadır. Hayat ve ölüm fenomenleri madalyonun iki yüzü gibidir. Ölüm geldiğinde bedeni ve ruhu meydana getiren atomlar birbirlerinden ayrılır ve dağılır. Böylece beden ve ruh varlığını yitirir. Dolayısıyla insan, ölümün kendisi ile hiçbir zaman yüzleşemez. O halde Epikuros ölümden korkmanın yersiz bir duygu olduğu üzerinde durur. Tez insanın korkularla mücadelesini doğa felsefesindeki hayat kavramına, ölüme bakış açısına ve ahlak felsefesinde yer alan mutluluk anlayışına dayandırarak genel olarak ele alıp felsefi bir analizini oluşturmayı amaçlamaktadır. Epikurosçu öğreti, mutluluğa ulaşmayı nihai hedefi olarak belirler. Aklını kullanarak korkulardan sıyrılabilen insan, kendisine mutluluk veren zevklere yönelmek için çaba saf etmelidir. Haz ahlakıyla da bu görüşünü destekler. Tez Epikurosçu felsefenin biricik hedefi olan mutluluğa, korkular silsilesinden kurtulabilen bireylerin ulaşacağını, hayat ve ölüm fenomenleri içinde ele aldığı mutluluk sorununu felsefi söylemler neticesinde incelemektedir.