Abstract:
Avrupa kültürü ve değerleri, Türkiye'nin üyeliği söz konusu olduğunda üyeliğe muhalif tarafların sığındığı argümanlardır. Avrupalılık kimliği çatısı altında toplanan kültür; Antik Yunan felsefesi, Hristiyanlık ve Romalılıkla beslenmiştir. Politik psikoloji çalışmalarını temellendiren "öteki" algısının üst kimlikle şekillenmesini seçilmiş travmalar ve seçilmiş zaferlerin nesilden nesile aktarılarak etkilediği kabul edilmiştir. Dünya imparatorluğu yarışında olan Osmanlı –Bizans devletlerinin coğrafi ve kültürel mirasçısı olan Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinin seçilmiş travmaları ve zaferleri siyasi, dini liderlerin söylemlerinde görülmektedir. Bu travmalar ve zaferler grupların toplum olarak yas sürdüğü veya gurur duyduğu olayların yansımalarıdır. "Bizlik" duygusunun paylaşıldığı Avrupa'da Türk-İslam senteziyle fetih hareketi gerçekleştiren Doğu medeniyeti kabul edilen Osmanlı, büyük düşman "öteki" olarak Avrupalıların zihin ikizinde yer etmiştir. Merak edilen Doğu, seyyahlarca, elçilerce kaleme alınmış ve kendi insanlarına "öteki"nin nasıl olduğu anı olarak paylaşılmıştır. Bu çerçevede Batı dünyasının yüzlerce yıl diplomatik, ticari, siyasi ilişkilerini sürdürdüğü aynı zamanda bazen düşman bazen müttefik olduğu Türkleri nasıl algıladığı seyahatnamelerde işlenmiş ve çalışmada bu algının seyahatnamelerde nasıl betimlendiği incelenmiştir. Günümüzde Avrupa'da yükselen aşırı sağın toplum üzerindeki etkisi, işlenen zihin ikizleriyle yer ederken siyasi söylemlerin etkisiyle de canlanmaktadır. Nüfusunun çoğu Müslüman olan Türkiye'nin entegre olup olamayacağı sorusu üye ülkeler tarafından sıkça irdelenmektedir. Türkiye'nin AB'ye girip girmeyeceği ihtilafı devam ederken güncel söylemlerde hala "öteki" olarak görülmesinde tarihsel düşman etkisi çalışmanın içeriğini oluşturmuştur.