Abstract:
Toplam nüfus içindeki yaşlı bireylerin oranı her geçen gün artmaktadır. Türkiye de bu süreci en hızlı yaşayan ülkeler arasındadır. Bu trendin etkileri sadece bireysel değil toplumsal açıdan da hissedilir olmaktadır. Yaşlılık, bireylerin yaşam seyrindeki bireysel tercihlerinin yanında toplumsal şartları da içeren bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşanılan mekânın bireyin hayatına etkisi yaşlılık döneminde daha belirgin olmaktadır. Kırsal alanda eğitim, sağlık ve ulaşım gibi konularda bireyin dezavantajlı konumlanışı yaşlıların bu dönemlerini kentte yaşayanlara göre farklı şekillerde geçirmesine neden olmaktadır. Nitel araştırma deseniyle tasarlanan ve görüşmelerin mülakat tekniğiyle gerçekleştirildiği bu araştırma, kırsal alanda yaşlılığı anlamayı ve açıklamayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte bu araştırma kırsal alanda yaşayan yaşlı bireylerin günlük yaşamdaki rutinlerini, diğerleriyle olan sosyal ilişkilerini, ne gibi hizmetlerden yararlandıklarını, bakım ile ilgili ne gibi görüşlere sahip olduklarını ve kırsal alanın onlar için ne gibi anlamlar ifade ettiğini saptamaya çalışmaktadır. Bu amaçla belirlenen üç ilçeden toplamda 25 yaşlı ile görüşülerek veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler öncelikle betimsel analiz tekniğiyle incelenmiştir. Diğer analiz ise görüşmelerin öyküleştirilerek birer anlatıya dönüştürülmesiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre kırsal alanda yaşlı birey olma durumu "yalnız" ve "yoksul" olma haliyle özdeşleşmektedir. Günlük yaşamlarını küçük bir çevrede ve mekânda sürdürmeleri, sosyal ilişki ağlarını da sınırlandırmaktadır. Bu nedenle sosyal etkileşimleri büyük ölçüde hane içindeki diğer bireylerle, komşularla ve çocuklarla gerçekleşmektedir. Bakım konusunda da yaşlı bireyler önce çocuklarına güvenmekte ve çok zor durumda kalmadıkları takdirde devlet kurumuna gitmek/başvurmak istememektedirler. Kırsal yaşamı benimsediklerinden ve yaşamlarının neredeyse tamamını burada geçirdiklerinden kent yaşamı da yaşlı birey tarafından arzu edilmeyen bir durumdur.