Özet:
Bu çalıĢmada Antikçağ ‟da bilge ve bilgelik kavramı genel olarak ele alınmıĢtır. Miletli doğa filozoflarından baĢlayıp Stoa ve Epikür okullarına kadar birçok düĢünürün bilge ve bilgelik anlayıĢına yer verilmiĢtir. Jeopolitik konumundan dolayı liman kenti olan Atina‟nın hem kültürel etkileĢimi artmıĢ hem de felsefenin daha açık bir ortamda yayılmasına yardımcı olmuĢtur. Felsefenin yayılmasıyla Philosophia (bilgelik sevgisi)‟nın da bu dönemde bir baĢlangıcı olmuĢtur. DeğiĢen yaĢam Ģartları Yunan insanının düĢünme biçimini, geleneğini, inançlarını, doğaya bakıĢ açılarını sorgulamaya götürmüĢtür. Bilgelik kavramının bu döneme ait zengin bir içeriğe sahip olduğunu, teorik bir açıklamasının yanı sıra hayata yönelik pratik anlamını da Antikçağ‟a borçlu olduğu gösterilmiĢtir. Bu kavramların doğuĢu ve anlam sınırları belirlenmiĢ Yedi Bilge‟nin bilgelikle ilgili özdeyiĢlerine yer verilmiĢtir. Milet Okulu düĢünürlerinin Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes‟in hakikat arayıĢındaki çabalarının bir sonucu olarak bilgelik sevdasının bu dönemde doğduğu gösterilmiĢtir. Bunun yanı sıra Ġyonya Okulu‟ndan Pythagoras‟ın bilgeliğe ahlakilik özelliğini katarak farklı bir anlam yüklediğini açıkladık. Heraklitos ‟un bilgi felsefesinde logos‟la bilge olunabileceğini, kendini tanıma ve ölçülü olmanın en yüksek değer olduğu görüĢlerini açıkladık. Akabinde Elea Okulu düĢünürlerinden Ksenofanes, Parmenides ve Zenon‟un bilge ve bilgeliğe toplumsal bir anlam yüklediğini ve kendilerinden önceki filozofların aksine farklı bir bakıĢ açısı getirdiklerini inceledik. Ġkinci bölümde sofistlerin bilgelik anlayıĢının doğa düĢünürlerine göre daha rölativist olduklarını ve onlara kıyasla bilgeliğe çok farklı anlamlar yüklediklerini inceledik. Aynı zamanda kendilerinden önceki filozoflar bilgeliği tanımlarken ve bunu sevmemizi önerirlerken herhangi bir ücretten bahsetmediler; ilk defa sofistlerin bilgeliği parayla ölçmeye kalkıĢmaları bu geleneği de alt üst etiklerini aktardık. Üçüncü bölümde Antikçağ‟ın bir diğer önemli düĢünürü Sokrates‟in gerçek bilgeliğin ancak erdemli bir yaĢamla ulaĢılabileceğini ve erdemli yaĢamında ancak doğru bilgiye sahip olduğumuz sürece eriĢebileceğimizi söylediğini bu tezimizde detaylı bir Ģekilde tartıĢılmıĢtır. Günümüze kadar gelen eserleri sayesinde hocası Sokrates‟in bu düĢüncelerini öğrendiğimiz Platon ise bilgeliği, akıllı olma, iyi olma, adaletli olma, doğru kararlar almayı sağlayan bir Ģey olarak tasavvur etmiĢtir. Son olarak Stoa ve Epikür okullarının bilge ve bilgelik anlayıĢı ele alınmıĢtır.