Özet:
Postmodern tüketim kültürünün yarattığı yeni yönelimler, reklam stratejilerinin de dönüşümünü beraberinde getirmektedir. Tüketicilerin rasyonel faydanın ötesinde duygusal ve sembolik fayda gözettikleri bu dönem, markaların tüketiciye nasıl sesleneceklerinin de belirleyicisi olmaktadır. Bu bağlamda birçok küresel marka, faaliyet gösterdikleri farklı ülkelerde, kültürel farkların göz önünde bulundurulduğu adaptasyon stratejilerini benimsemektedir. Küresel ürün veya hizmetlerin yerel özelliklere adapte olunarak sunulmasının daha etkili olacağı varsayımından yola çıkan küreyelleşme kavramı da, bu adaptasyon stratejileri çerçevesinde ortaya çıkmıştır. Küyerel kampanyalar ile küresel markanın faaliyet gösterdiği kültür ile arasındaki uzaklığın en aza indirilerek, ürünün ve markanın o kültürün bir parçası olarak sunulması amaçlanmaktadır. En temelde 'küresel düşün, yerel hareket et' olarak sloganlaştırılan bu strateji, kültürlere ait unsurların kullanılmasına ve böylece yerel bir imaj yaratılmasına dayanmaktadır. Bir anlam üretme süreci olan reklamların en temelde sahip olduğu örtük ideolojiler ve toplumsal etki gücü göz önüne alındığı zaman bu stratejilerin yalnızca ürün satmaya ve kâr elde etmeye yönelik olmadığı; aynı zamanda kültürel bir dönüşüm yaratmak için birer araç oldukları da söylenebilir. Reklam metinlerinde kültürel göstergelerin ne şekilde karşımıza çıktığı ve izleyiciler tarafından nasıl alımlandığı bu çalışmanın temel sorununu oluşturmaktadır. Bu amaçla, dünyanın lider markalarından biri olarak karşımıza çıkan Coca-Cola markasına ait küyerel reklam filmleri göstergebilimsel çözümleme yöntemi ile incelenmiştir. Coca-Cola'nın seçilmesinin sebebi ise, sahip olduğu marka değeri kadar taşıdığı kültürel ve ideolojik değerdir. Bununla birlikte, Türk uyruklu ve yabancı uyruklu katılımcıların katıldığı odak grup görüşmeleri gerçekleştirilerek; markaya ait reklam metinlerinin ve içerdikleri kültürel kodların, farklı kültürel arka plana sahip izleyiciler tarafından nasıl alımlandığı araştırılmıştır.