Özet:
Geçmişten günümüze kaynakların etkin dağılımı toplum refahının optimum seviyeye getirilmesi açısından üzerinde önemle durulan bir konudur. Devlet müdahalesi kapsamında önemli bir araç olan destekleme politikaları sektörler arası kaynak transferlerinin gerçekleştirilmesine olanak sağlamaktadır. Kaynak aktarımı gerçekleştirilen sektörde rekabet edilebilirliğin artması, bununla birlikte hem üretici hem de toplum refahının iyileşmesi beklenen sonuçlar arasında yer almaktadır. Bu sonuca ne ölçüde ulaşıldığı ise incelenmesi gereken bir soru olarak ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda Türkiye'de küçükbaş hayvancılık da destekleme kapsamına alınmıştır. Bu alandaki devlet müdahalelerinin hem küçükbaş hayvancılık işletmeleri süt üretim faaliyeti açısından, hem de toplum açısından etkilerinin ortaya konması bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Uygulanan politikaların hem üretici açısından etkinliğinin, hem de kaynakların toplumsal açıdan ne kadar rasyonel dağıldığının ortaya konması sektördeki canlanmanın sürdürülebilir olması açısından önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, Batı Akdeniz Bölgesi'nde küçükbaş hayvancılık işletmeleri süt üretim faaliyetinin rekabet edilebilirlik açısından ekonomik ve sosyal karlılığının belirlenmesi ve izlenen politikaların süt üretim faaliyeti üzerine etkilerinin üretici ve toplum açısından değerlendirilmesidir. Bu doğrultuda bu tez çalışmasında Politika Analizi Matrisi yaklaşımından yararlanılmış ve Batı Akdeniz Bölgesi'nde küçükbaş hayvancılık süt üretiminin politika etkileri ve rekabet gücü analiz edilmiştir. Batı Akdeniz Bölgesi'nde yer alan damızlık küçükbaş hayvancılık işletmelerinden anket yolu ile derlenen verilerden yola çıkarak işletmelerin özel karı hesaplanmıştır. Ayrıca işletmelerin serbest piyasa modeli altında faaliyet göstermeleri varsayımı altında elde edecekleri kar, sosyal fiyatlar üzerinden hesaplanmıştır. Hesaplanan özel kar ve sosyal kar aracılığı ile bir yandan uygulanan politikaların üretici açısından etkinliği ölçülürken bir yandan da uygulanan politikaların toplum refahı açısından etkin olup olmadığı incelenmiştir. Ayrıca damızlık küçükbaş hayvancılık süt üretimi faaliyetinin rekabet gücü açısından mevcut politikalar değerlendirilmiştir. Batı Akdeniz Bölgesi'nde faaliyet gösteren 8.611 damızlık koyun keçi yetiştiricisinin oluşturduğu popülasyonu temsil edebilecek uygun örneklem genişliğinin belirlenmesinde Tabakalı Örnekleme Yöntemi kullanılmıştır. İşletmeler anaç hayvan varlığı esas alınarak 3 tabakaya ayrılmıştır. Popülasyonun tümüne ve her tabakaya ait varyans ve ortalamalar esas alınarak, ortalamadan %5 hata payı ve %95 güven sınırlarına göre örnek büyüklüğü 122 olarak hesaplanmıştır. Hesaplanan örnek büyüklüğünün % 20 'si kadar daha fazla anket doldurularak toplam 146 anket yapılmıştır. PAM yaklaşımı ile elde edilen veriler, küçükbaş hayvancılık süt üretim faaliyetinin bölgede sürdürülebilirliği açısından tehlike sinyalleri vermektedir. Sosyal fiyatlarla hesaplanan değerler, koyun ve keçi yetiştiriciliği süt üretiminin devlet desteği olmadan ayakta kalmasının mümkün olmadığını göstermektedir. Sosyal değerlerle hesaplanan kar, sadece 125-249 arası anaç hayvan sahibi işletmelerde kaynakların etkin kullanıldığını ve bu işletme ölçeğinde hiç devlet müdahalesi olmadan kar elde edilebileceğini göstermektedir. Yine bu alanda desteklemelerin etkisinin, ticari girdi ve ulusal kaynaklar üzerindeki devlet müdahaleleri etkisi ile ortadan kaldırıldığı ve desteklemelerin üretici açısından net etkisinin negatif olduğu görülmektedir. Bölgede küçükbaş hayvancılık süt üretiminin ekonomik olarak sürdürülebilirliğini sağlamak için süt üretimi gelirini artıracak ve yem masraflarını azaltacak önlemlerin alınması ve yetiştiricilerin daha fazla destekleme kaleminden yararlanabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.