Özet:
Sicilya adası, Akdeniz'in tam ortasında bulunması ve sahip olduğu jeostratejik konumundan dolayı antik çağlardan bu yana çevresinde bulunan diğer devletlerin ilgisini çekmiştir. Bu bağlamda, söz konusu ada üzerinden Akdeniz'i kontrol etmek için yukarıda bahsedilen tarihsel süreçte farklı siyasi güçler tarafından Sicilya'ya birçok akın gerçekleştirilmiş, bu sebepten dolayı da adaya hâkim olan güçler 1740 yılına kadar sürekli olarak değişmiştir. Uzun bir dönem siyasi karmaşanın yaşandığı Sicilya adasında 1738 yılında Bourbon hanedanının başa gelmesi ile birlikte Sicilya ve Napoli'nin birleşiminden meydana gelen Sicilyateyn (İki Sicilya) Krallığı kurulmuştur. I. Mahmud döneminde Sicilyateyn Devleti ile ilk temaslar kurulmuş ve 1740 yılında iki devlet arasında 21 madde ve 1 son sözden oluşan bir ahidname imzalanmıştır. Ayrıca yine 3 Haziran 1741 tarihinde de Sicilyateyn Devleti ile Garp Ocakları arasında Akdeniz'de korsanlığın önlenmesi amacıyla 17 madde ve 1 son sözden oluşan başka bir antlaşma imzalanmıştır. Ancak yapılan tüm bu antlaşmaların sorunsuz bir şekilde yürütülmesi mümkün olmamıştır. Kimi zaman devlet görevlilerinin ahidname metinine sadık kalmaması kimi zaman da iki devlet vatandaşları arasında sık sık sorunların yaşanması bahsi geçen antlaşmaların istikrarını ve ömrünü kayda değer biçimde etkilemiştir. Osmanlı Devleti çıkan tüm bu sorunları, ahidname metinlerine mümkün olduğu ölçüde sadık kalarak çözüme kavuşturmaya çalışmıştır. Bu tez çalışmasını temel konusunu oluşturan 6 Numaralı Sicilyateyn Düvel-i Ecnebiye Defteri'nde Sicilyateyn Devleti ile ilgili 1120 adet hüküm yer almaktadır. Defterde 1740-1804 tarihleri arasında yaşanan korsanlık problemleri, asayiş sorunları, borç-alacak sorunları, yol izinleri, gümrük problemleri, konsolos atamaları gibi farklı konuları işleyen hükümler bulunmaktadır. Bu çalışmada, defter tanıtımı, hükümlerin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi yapılarak ilgili tarihsel aralıkta Osmanlı-Sicilyateyn ilişkilerinin kapsamı ve yönü ortaya konulmaya çalışılmaktadır.