Abstract:
Kronik glomerüler ve tübülointerstisyel fibrozis, son dönem böbrek yetmezliğinin en yaygın sebebidir. Böbrek, sınırlı koşullarda organın kendisini yenilemesine izin veren intrinsik rejeneratif kapasiteye sahiptir. Mezenkimal kök hücre (MKH) tedavisi, böbrek hasarının rejenerasyonu için umut verici sonuçlar sunmaktadır. MKH'lerin terapötik etkilerinin gösterilebilmesi açısından ölçülebilir biyobelirteçler büyük önem taşımaktadır. Adiponektin, kronik böbrek yetmezliği (KBY) gelişimi için önerilen biyobelirteçlerden biridir. Çalışmamızda, sıçanlara subtotal nefrektomi yaparak kronik böbrek yetmezliği oluşturuldu ve insan plasentasından elde edilen mezenkimal kök hücreler enjekte edilerek böbrek hastalığında önemli bir biyobelirteç olabileceği önerilen adiponektinin rolü ve bu rol üzerine mezenkimal kök hücrelerin etkisi incelendi. Yöntem: Çalışmamızda ilk olarak term plasentalarındaki amniyon membranından mezenkimal kök hücrelerin izolasyonu gerçekleştirildi. Elde edilen hücrelerin flow sitometre ile karakterizasyonu yapıldı ve ardından mezenkimal hücrelerin adiposit, kondrosit ve osteositlere yönlendirilmesi sağlandı. Deney gruplarını oluşturmak için Wistar türü erkek ratların sol böbreklerine ligasyon yapıldıktan iki hafta sonra sağ böbrekleri tamamen alınarak 5/6 nefrektomi yapılmış oldu. Daha sonra bazı gruplara kök hücre enjeksiyonu uygulandı. Tüm gruplarda Adiponektin, Adiponektin Reseptör 1 (AdipoR1) ve Fibronektin'in protein düzeyleri western blot yöntemi ile, mRNA ekspresyonları ise Real-Time PCR yöntemi ile tespit edildi. Ayrıca, Adiponektin, sinyalizasyonu açısından AMPK fosforilasyonu Western Blot yöntemi ile değerlendirildi. Son olarak da adiponektinin idrar ve serum düzeyleri sıçana özgü ELISA kiti kullanılarak ölçüldü. Bulgular: Adiponektin, AdipoR1 ve Fibronektin protein ve mRNA ekspresyonlarında ve AMPK fosforilasyonunda nefrektomi yapılan gruplarda kontrol gruplarına kıyasla bir artma gözlenirken; 5/6 nefrektomi yapıldıktan sonra kök hücre verilmiş olan sıçanlarda, kök hücre verilmemiş KBY'li gruplar ile karşılaştırıldığında, istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde azalma belirlendi. Ayrıca, kök hücre verilen gruplarda serum adiponektin düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir artma gözlenirken, idrar adiponektin düzeylerinde ise anlamlı bir azalma tespit edildi. Sonuç: Sonuç olarak, kan ve idrarda ölçülebilir bir biyobelirteç olan adiponektin kronik böbrek hastalığının ilerlemesinde önemli bir role sahiptir. KBY'de klinik denemeler ve deneysel sistemlerin dizaynı açısından MKH'ler terapötik olarak rol oynayabilir.