Abstract:
Erken dönem Hıristiyan toplumu hala Antik Çağ'dan miras kalan güçlü bir kamusal karaktere sahiptir. Orta Bizans dönemi toplumunda günlük yaşam ve aile kavramına duyulan ilgi gittikçe daha özel bir durum haline geldi. Bununla birlikte, bu olgu konut mimarisine de yansıtılmıştır. Geç Antik Dönem boyunca, yayvan bir plana sahip ve peristilli avlusu olan aristokrat konutlar inşa etme geleneği terk edilmiş, bunun yerine evler daha özel ve kendi içine kapalı bir görünüm kazanmıştır. 11. yüzyıldan sonra ortaya çıkan yeni bir aristokrasi, sarayların inşasında tek bloklu ve müstahkem görünüşlü bir yapıyı tercih etmeleriyle kendine özgü karakterini ortaya koymuştur. Bizans'ın son yüzyılları boyunca, "hane" veya "oikos", aristokrasi için gücün, sosyal statünün ve ailenin devamlılığının bir sembolü olarak kabul edilmiştir. Bu tez, 11. yüzyıldan sonra Bizans aristokrasisinin ortaya çıkışını, doğasını ve bir kurum olarak oikos'un önemini incelemektedir. Bunu, çağdaş yazılı kaynakların analizi ile birlikte mevcut arkeolojik kalıntılara dayanarak, aristokrat konutlarının araştırılması takip etmektedir.