Abstract:
Sosyal ilişkileri ve beraberindeki sosyal sistemleri bünyesinde barındıran toplumsal yapı denilen bütünlük, içerisinde farklı birçok unsuru barındırır. Toplumsal yapı içinde barındırdığı göreceli denge ve bütünlüğün yanında çeşitli farklılıklar, çatışmalar ile eşitsiz bir düzeni de beraberinde getirir. Toplumsal cinsiyet ayrımı ise bu düzenin en önemlilerinden biridir. Toplumsal cinsiyet dair bu düzen, içerisinde haksız tanımlama ve uygulamaları beraberinde getirir. Bu anlamda biyolojik olarak kadın cinsine karşılık toplumsal olarak üretilen 'kadınlık' cinsiyeti, başlıca örnek olarak varlığını sürdürmektedir. Kadın olmak tıpkı erkek kimliğine sahip olmak kadar doğaldır. Toplumsal rollerin kadına yüklediği sorumluluklar ise beraberinde kadınlığı getirir. Toplumsal cinsiyet ayrımı ise var olan bir sorundur ve tüm dünya ülkelerinde karşımıza çıkabilir. Bu ayrım geçmişte de var olmuş, günümüzde de var olmaya devam etmektedir. Türkiye ise toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin belirgin olarak yaşandığı ülkelerden biridir. Bu alanda yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bulgularda da kadın, 'toplumsal cinsiyetinden ötürü' Türkiye'de var olan onlarca öteki içerisinde yer almaktadır. Bu çalışmada 2015-2018 yılları arasında Türk yazılı basınında turizm sektöründe yer alan haberlerde kadına yönelik söylemin ne şekilde işlendiği, yapılan haberlerde kadının varlığının ne şekilde ele alındığı incelenmiştir. Çalışma farklı yayın politikalarına sahip Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazetelerinin 2015-2018 yıllarındaki konuyla ilgili haber metinlerini kapsamaktadır. Haber metinleri Teun Van Dijk'ın eleştirel söylem çözümlemesi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma bulgularının sonuçlarına göre turizm haberlerinde kadına karşı kullanılan söylem, gazetelerin kendi yayın politikalarına göre şekillenmektedir. Kullandıkları başlıklar, fotoğraflar ve sözcükler incelendiğinde olaylar üç gazetede farklı şekilde yorumlanmıştır. Olayların toplumsal cinsiyet eşitsizliği gerçeğinde yorumlandığı, haberlerde eril söylemin bulunduğu ve tiraj kaygısı ile sansasyonelleştirildiği sonuçlar arasındadır.