Abstract:
İlk defa resmi olarak 1989'da Dünya Bankası'nın Aşağı Sahra Afrikası: Krizden Sürdürülebilir Büyümeye adlı raporunda kullanılan yönetişim kavramı, az gelişmiş ülkelerin kalkınmasında önemli bir anlayış olarak ele alınmıştır. Bu kavram tek aktörlü yönetim anlayışını değil çok aktörlü, devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün paydaş olduğu bir yönetim anlayışını ifade etmektedir. Ortaklık çerçevesinde sivil toplum kuruluşlarının artan rolü, sonraki süreçlerde daha fazla üzerinde durulan bir konu olmuştur. 1992 Rio Konferansı'nın çıktılarından biri olan Gündem 21 programının 28. Kısmında yönetişim anlayışına yönelik açıklamalar yapılmıştır. Bunun devamında 1996 yılında İstanbul'da gerçekleştirilen Habitat II Zirvesi ile ülkelerin uygulayacağı Yerel Gündem 21'in yansıması, Türkiye'de kent konseyi olmuştur. Sivil toplum kuruluşlarının öneminin giderek artması da bunun bir nedenidir. Katılımcı demokrasiyi sağlamanın yolu toplumun paydaşlarının yönetime katılımını sağlayabilmekten geçmektedir. Kent konseyleri, kentin sorunlarını tespit etmek ve çözüm bulmak, kentlilik bilincini geliştirmek, ortak akıl üretmek, yerel yönetişimi geliştirmek gibi amaçlarla kentin unsurlarını karar alma sürecine ortak eden bir yapı olarak oluşmuştur. Bu yapının başarılı örnekleri olduğu gibi sadece zorunluluk amacıyla kurulmuş olanları da vardır. Özellikle yönetişim bakımından sivil toplum kuruluşlarına ağırlık verilen bu çalışmada Antalya'da sivil toplum kuruluşlarının yerel yönetime katılmadaki etkinliğini, kent konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının birbirlerine karşı tutumlarını, kent konseyinin katılımcı yönetime katkısını değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu çalışma üç bölümde ele alınmıştır. Birinci bölümde, Dünya'da kamu yönetimi anlayışında meydana gelen değişiklikler, yönetişim anlayışı, sivil toplum anlayışı ve sivil toplum kuruluşlarının artan önemi ele alınmaktadır. İkinci bölümde, Türkiye'de sivil toplum anlayışının gelişimi, sivil toplum kuruluşları, yönetişim anlayışının gelişimi, Gündem 21, Yerel Gündem 21 ve Kent Konseyleri üzerinde durulmuştur. Son bölümde ise çalışmanın amacına uygun olarak Antalya'daki sivil toplum kuruluşlarının yönetime katılmadaki etkinliğini incelemek için Antalya'daki sivil toplum kuruluşları ve kent konseyi temsilcileri ile yapılan mülakatlar değerlendirilmiştir.