Özet:
Toplumlar kültürlerini etnografik eserler aracılığıyla yayar ve tanıtır. Anadolu'nun kültürünü ortaya koymada etnografik eserler içinde yer alan kuyumculuk örnekleri oldukça önemlidir. Etnografik kuyumculuk örnekleri gerek kullanılan malzemeler, uygulanan teknikler ve kullanım yerleri yönünden; gerekse formları yönünden uygulandıkları dönemin dikkat çekici zengin özelliklerine sahiptir. Bu araştırma Erzurum'da bulunan Osmanlı Dönemine ait etnografik kuyumculuk eserlerini incelemek, bu eserlerde yer alan desen ve motifleri çizimler yardımıyla ortaya çıkarmak, kullanılan süsleme teknikleriyle geleneğe bağlı kalarak eserlerin yeniden üretim (Reprodüksiyon) çalışmalarını yapmak, çağdaş tasarımlar yaparak eserlerde kullanılan süsleme tekniklerini güncel kuyumculuk eserlerinde yeniden canlandırmak, buna dayalı olarak yeni kaynaklar ve uyarlamalar yapılmasına katkıda bulunmak amacıyla planlanarak yürütülmüştür. Göçebe Türk topluluklarının yerleşik hayata geçerek İslam dinini kabul etmelerinden sonra yaptıkları maden sanatı örneklerinde çoğunlukla İslam sanatının etkileri görülmüştür. Selçuklular döneminde bu etkinin olgunlaşarak özgün ve nitelikli eserler üretildiği dikkati çekmektedir. Osmanlılarla birlikte ise geleneksel sanatların tüm kollarında olduğu gibi maden sanatı ve kuyumculuk alanında da yüksek kalitede eserler üretilmiştir. Erzurum Osmanlı dönemi kuyumculuk eserleri açısından yüksek kaliteli örneklerin bulunduğu bir yöredir. Fakat 19. yüzyılla birlikte Osmanlı sanatında gözlenen batılılaşma eğiliminden kuyumculuk sanatı da olumsuz yönde etkilenmiş ve yörede bulunan kuyumculuk eserlerinin de gün yüzüne çıkarılmaması bu bölgede üretilen kuyumculuk eserlerinin geleneksel yapısında bozulmaların meydana gelmesine sebep olmuştur. Bu bozulmaların önüne geçmek için araştırmanın amacı doğrultusunda Erzurum'da bulunan antikacılar, kuyumcular ve Oltu taşı işlemeciliğiyle uğraşan atölyelerde 18 adet kuyumculuk eserine ulaşılmış, Erzurum Yakutiye Etnografya Müzesi ve Erzurum Arkeoloji Müzesi'nde ise toplamda 68 adet kuyumculuk eseri tespit edilmiş ve bu eserlerin gözlem formları oluşturularak değerlendirmeye alınmıştır. Şüphesiz ki Türkiye'de bulunan birçok müzede Osmanlı Dönemine ait çok sayıda eşsiz eser bulunmaktadır. Fakat bu müzeler arasında Erzurum Yakutiye Etnografya Müzesi ve Erzurum Arkeoloji Müzesi'nin önemi büyüktür. Tezde yer alan etnografik kuyumculuk eserlerinden %70'inin bu müzelerde bulunmuş olması yukarıda belirmiş olduğumuz görüşü destekler niteliktedir. Gün yüzüne çıkarılan bu eserler kuyumculukla uğraşanlara kaynak niteliğinde olacaktır. Araştırmanın sonucunda elde edilen bilgilere göre Osmanlı Döneminden günümüze çeşitli ve oldukça önemli kuyumculuk eserlerinin kaldığı görülmektedir. Yakutiye Etnografya Müzesinin teşhir salonlarında sergilenen kuyumculuk eserlerinin yanı sıra müze depolarında da çok sayıda kuyumculuk eseri bulunmaktadır. Erzurum genelinde incelenen kuyumculuk eserlerinin çoğunluğunu kemer ve kemer tokalarının oluşturduğu görülmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda Anadolu halk takılarının arasında kemerlerin yaygın olarak kullanıldığını söylemek mümkündür. Araştırmada elde edilen bilgilere göre, incelenen eserler içinde 19.yy. ait kuyumculuk eserlerinin daha fazla yer aldığı görülmektedir. Eserlerin çoğu gümüş ve bakır madenlerinden yapılmış, süslemede yarı değerli taşlar kullanılmıştır. Süsleme tekniklerinden telkâri, savatlama ve güherse tekniği yoğun olarak kullanılmıştır. Takılarda bitkisel motiflerden kıvrık dallar ve yapraklar, geometrik bezemeler ve geleneksel formlardan Osmanlıyı ve padişahları temsil eden tuğralar dikkati çekmektedir. Yapılan bu gözlem ve incelemeler neticesinde elde edilen verilere göre, kuyumculuk eserlerini; kemerler, kolyeler, yüzükler, küpeler, bilezikler, tepelikler v.b. olmak üzere kullanım yerlerine göre gruplandırılmıştır.