Abstract:
Tezimizin amacı düşünceyi açıklama ve yayma araçlarından en dinamik olan toplantıve gösteri yürüyüşü, demokrasi, insan hakları ve anayasa ekseninde ele alıp incelemek ve buözgürlüğün önemini ortaya koymaktır.Amacı, etkileri ve sonuçlarıyla gittikçe önemi artan toplantı ve gösteri yürüyüşüözgürlüğü, demokratik bir hukuk devletinde siyasal-toplumsal yaşamın vazgeçilmez birkoşulu ve unsurudur. Bu hak hukuksal güvenceye alınmadan demokrasiden söz edilemezçünkü bireylerin düşüncelerini kamuya aktarmasının ve iktidarı etkilemesinin en etkin aracıdırToplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü, diğer düşünce açıklama araçlarına oranla dahaetkili bir araçtır çünkü kolektif niteliktedir. Ancak etkinliği sadece kolektif olmasından değil,aynı zamanda bu özgürlükten yararlanmanın herkese açık olması, belli bir ekonomik ya dasosyal güce sahip olunmasını gerektirmemesidir.Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün kolektif nitelikte olması beraberinde kamudüzeninin tehdit edilmesi sonucunu da getirmektedir. Bir yandan özgürlüğü kullananbireylerin öfke, heyecan gibi psikolojik durumları önem kazanmakta, diğer yandan devleteözgürlük ve düzen arasındaki dengeyi sağlama yükümlülüğü yüklenmektedir. Tüm bunedenlerle birey, özgürlük ve düzen arasında bir dengenin kurulabilmesi, diğer özgürlüklereoranla toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün daha çok sınırlandırılması sonucunudoğurmaktadır.1982 Anayasasında oldukça yasakçı biçimde düzenlenmiş olan toplantı ve gösteriyürüyüşü düzenleme hakkı, Anayasa'da 2001 yılında yapılan değişiklikle HAS'lauyumlaştırılmış ancak bu uyum, hakkın düzenlendiği Kanun'a ve uygulamaya yeterinceyansıtılamamıştır.Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün kullanılması bakımından devletin, buözgürlüğün kullanılmasına müdahale etmeme yükümlülüğünün yanında, bireylerin buözgürlüğü güvenceli bir biçimde kullanmasını sağlama görevi de bulunmaktadır. Kidemokratik hukuk devletinden bahsedebilmenin koşullarından biri de budur.