Özet:
Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD), heksoz monofosfat (HMP) şantının ilk ve hız sınırlayıcı basamağını katalizleyen bir enzimdir. G6PD, hidrojen peroksidin (H202) glutatyon aracılığıyla detoksifikasyonunu sağlayan redükte nikotinamid adenin dinükleotid fosfat'ın (NADPH) üretiminden sorumludur. G6PD yetmezliği, NADPH üretiminin azalmasıyla veya tamamen kaybolmasıyla sonuçlanan genetik bir bozukluktur. Yetmezlik sonucunda oluşan oksidatif stres, eritrosit membran lipidlerini peroksidasyona uğratmak ve hemoglobini okside etmek suretiyle hemolize neden olur. G6PD noksanlığı sekse bağlı bir geçiş gösterir. X kromozomunda yetmezlik geni taşıyan erkek çocuk mutlaka yetmezliklidir (hemizigot geçiş). Kadınlarda ise hastalık homozigot veya heterozigot bir genotipe sahiptir. Heterozigot yetmezlikli bir dişi bireyin her hücresinde enzim aktivitesi eşit derecede azalmış olarak bulunmadığı için, heterozigot olgular kalitatif testlerde olduğu kadar kantitatif testlerde de kolaylıkla gözden kaçabilmektedir. Çalışmamızın amacı, heterozigot G6PD yetmezlikli dişi bireylerin tanısını, pahalı ve zor olan genetik analizler yerine daha ucuz ve pratik olan sitokimyasal G6PD boyama metoduyla ve eritrosit deformabilite ölçümüyle gerçekleştirmektir. Çalışmamızda, ayrıca yetmezlikli bireylerin lipid peroksidasyonuna olan duyarlılıkları incelenmiştir. Bu amaçla, oksidatif strese maruz kalmamış 15 hemizigot G6PD yetmezlikli erkek birey ile bu bireylerin anneleri olan 15 heterozigot G6PD yetmezlikli dişi bireyin ve 15 sağlıklı bireyin eritrositlerinde; G6PD aktivitesi, MDA düzeyleri, eritrosit membran MDA düzeyleri ölçülmüş, sitokimyasal G6PD boyama metodunun uygulanması sonucu gözlenen pozitif hücrelerin oranı belirlenmiş, eritrosit deformabilitesindeki değişikliği gösteren elongasyon indeksi ölçülmüştür. Bulgularımıza göre, G6PD yetmezlikli bireylerin eritrositlerinde oluşan oksidatif strese bağlı olarak lipid peroksidasyonu artmış, deformabilite azalmıştır. Tüm bireylerin eritrositlerinde sitokimyasal G6PD boyama metodu ile enzim aktivitesine sahip eritrositler gösterilmiş ve bu eritrositlerin oranı ile biyokimyasal G6PD aktivite değerleri uyumlu bulunmuştur. Ancak biyokimyasal olarak normal değerlendirilmelerine karşın, yetmezlikli çocukları olan dişi bireylerin eritrositlerinde sadece %51-68 oranında pozitif hücre gözlenmiştir. Bu çelişki de bireyin heterozigot olduğunu göstermektedir. Çalışmamızdan elde ettiğimiz veriler, heterozigot G6PD yetmezlikli bireylerin tanısı için, eritrosit deformabilite ölçümlerinin G6PD için spesifik olmamasından dolayı yeterli olmadığını göstermiştir. Buna karşılık, eritrositlerde uygulanan sitokimyasal G6PD boyama metodunun ucuz, güvenilir, duyarlı ve G6PD için spesifik olmasından dolayı rutin incelemelerde kullanılabilir bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz.