Abstract:
Çalışmamızı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalında; genel anestezi ile elektif operasyon geçirecek ASAI ve ASA II gruplarında yer alan ,20-65 yaş arasındaki toplam 60 olgu üzerinde gerçekleştirdik. Çalışmamıza aldığımız 60 olguyu 20şer kişilik üç gruba ayırdık. Birinci grup : Propofol grubu, İkinci grup : Midazolam grubu, Üçüncü grup : Ketamin grubu olarak belirlendi. Operasyona alınacak bütün hastalara, ortak olarak indüksiyonda 2mg/kg propofol, 0.025mg/kg alfentanil uygulandı. 0.2mg/kg cis-atrakuryum ile entubasyon gerçekleştirildi. Anestezi idamesi birinci grup olan propofol grubunda 2mg/kg/st propofol ile , ikinci grup olan midazolam grubunda 0.125 mg/kg/st midazolam ile, üçüncü grup olan ketamin grubunda ise 1mg/kg/st ketamin ile idame ettirildi. Gerektiğinde her üç gruba da ek doz alfentanil yapıldı. Her üç gruptaki olguların indüksiyondan önce ve indüksiyondan sonra, entubasyondan sonra, infuzyonun 15.,30.,45.,60.,75.,90., dakikalarında sistolik ve diastolik kan basınçları, kalp atım hızları, SpO2 değerleri kaydedildi. Operasyon bitimini takiben uyanma odasına alınan hastaların 15.,30.,60. dakikalardaki derlenme ve sedasyon skorları, postoperatif komplikasyonları izlendi. Çalışmamızda, gruplar arasında sistolik arter basınçları arasında infüzyonun 30. dakikasında grup I ile II ve grup I ile III arasında, infüzyonun 45. dakikasında grup I ile II arasında, ekstübasyonda grup I ile II arasında, infüzyon sonlandırıldıktan sonraki 15. Dakikada grup I ve II ve I ve III arasında anlamlı fark vardır (p<0.05). Diastolik kan basıncına göre ise ; infüzyonun 30. dakikasında grup I ile II ve I ile III , infüzyonun 45. Dakikasında grup I ile II arasında, infüzyon sonlandırıldıktan sonraki 15. Dakikada grup I ile II ve I ile III arasında, postoperatif 15. dakikada grup I ile II, I ile III ve II ile III arasında, postoperatif 30. dakikada grup I ile II ve I ile III ve II ile III arasında anlamlı fark vardır(p<0.05) Kalp hızının gruplara göre zaman içinde yapılan ölçümlerinde anlamlı fark yoktur (p>0.05). Arteriel oksijen saturasyonu ise; ekstübasyonda grup I ile II arasında, postoperatif 15, 30, 60. dakikalarda grup I ile II arasında ve II ile III arasında anlamlı fark vardır (p<0.05) Derlenme skorunda ise grup I ile II ve II ile III arasında anlamlı fark vardır (p<0.05). Sedasyon skorunda ise postoperatif 15. dakikada grup I ile II, I ile III, II ile III arasında ve 30. dakikada grup I ile II ve II ile III arasında anlamlı fark vardır (p<0.05). Araştırmamızın bulgularına dayanarak, propofol-midazolam ile propofolketamin kombinasyonunun uyanma zamanını geciktireceği dikkate alınarak postoperatif uzun süreli takip gerektiren vakalarda ve propofol-ketamin kombinasyonunun da hipotansif olgularda tavsiye edilebileceği kanısındayız. Sonuçta uyanma, oryantasyon ve kuvvet kazanma sürelerini çok kısalttığı, hızlı ve rahat bir derlenme sağladığı için ve hemodinaminin de stabil olması nedeniyle propofol ve alfentanil ile TİVA uygulamasının tercih edilmesi gerektiği ve daha yaygın uygulanabileceği düşüncesindeyiz. Sonuçta önemli olan hangi ajanların kullanıldığı değil, anestezistin çeşitli olanakları göz önünde bulundurması ve çeşitli kombinasyonlara klinik rutinde kullanabilecek kadar hakim olmasıdır. Çünkü TİVA inhalasyon anestezisine gerçek bir alternatif oluşturmaktadır ve inhalasyon anesteziklerinin kontrendike olduğu veya tercih edilmediği durumlarda uygulanabilmelidir.