Özet:
Basının dünyada ortaya çıkışı göz önüne alındığında Türkiye'de gündelik yaşama geç girdiği bilinmektedir. Osmanlı Devleti döneminde başlayan girişimler Cumhuriyet döneminde de devam etmiş ve basının toplumsal yaşam üzerindeki etkisinden dolayı kontrol altında tutulma isteği ortaya çıktığı tarihten itibaren devam etmektedir. Tek partili dönemde basın, devletin propaganda aygıtı olarak görülmüş ve bu durum çok partili döneme kadar devam sürmüştür. Çok partili dönemle birlikte basın özgürlüğü hususunda adımlar atılmış fakat bu da yeni kontrol biçimlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türkiye'de 1980 yılına kadar dönem dönem güç kazansa da bu güç süreklilik kazanmamış, 1990'lı yıllarda değişen iktisadi örgütlenme biçimi ile birlikte basın önemli bir dönüşüm geçirmiştir. Basından medyaya geçiş olarak nitelendirilen bu dönem çok daha karmaşık bir yapının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Medya üzerinde sermayenin de etkili olduğu bir döneme girilmiş ve medyayı kontrol etme biçimleri de buna bağlı olarak dönüşüm geçirmiştir. Bu çalışmada, 2002-2020 yılları arasındaki medyada yaşanan mülkiyet değişimlerini ve bu değişimlerin gazetecilerin çalışma hayatına yansımalarını ele alınmıştır. Bu bağlamda ilk olarak kuramsal çerçeve oluşturulmuş ve bu kuramsal çerçeve referans alınarak Türkiye'de medyada yaşanan mülkiyet dönüşümü analiz edilmiştir. Çalışmada incelenen tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkan mülkiyet ve kontrol ilişkilerinin, dönemin siyasi, ekonomik, sosyal koşulları ile ilişkili olduğu saptanmaktadır. Çalışmada ayrıca incelenen dönem içerisinde yaşanan mülkiyet değişim ve dönüşümlerinin gazetecilerin çalışma ilişkilerini ve pratiklerine ne derecede yansıdığını ortaya koymak adına incelenen dönemde medyada çalışmış ve çalışan yirmi iki gazeteci ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda medyada yaşanan dönüşümün gazetecilerin çalışma hayatını etkilediği anlaşılmaktadır. Çalışmada literatür taraması, tarihsel yöntem ve fenomenolojik yaklaşım kullanılarak Türkiye medyasında yaşanan değişim ve dönüşümler bütüncül bir biçimde ele alınmıştır.