Özet:
Türkiye işçi sınıfı tarihinde metal işçilerinin mücadelesi özgün bir noktada durmaktadır. 1963'te Kavel Kablo'daki fiili grevle kazanılan grev hakkı bunun en somut örneğidir. Türkiye ekonomisi için kilit rol oynayan bu sektörde yaşanan sınıf mücadeleleri yalnızca metal sektörüyle sınırlı kalmamakta, işçi sınıfının diğer bölüklerini, ekonominin genelini ve politikayı da etkilemektedir. Elbette bu mücadeleler kapitalist üretim ilişkilerinin bir sonucudur. 2008'de kapitalizmin içine girdiği depresyonun ise bu anlamda yeni bir dönem başlattığını söylemek mümkündür. Depresyonun dünya pazarı üzerinde yarattığı etki tekil ülkelerin ekonomilerini de etkilemektedir. İşte bu çalışma, metal sektöründeki sınıf mücadelelerini depresyonun başladığı 2008 yılından itibaren ele almaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde bir kuramsal tartışma yürütülecektir. Bölümün birinci ve ikinci alt başlıklarında yürütülecek tartışma sonucunda emperyalizm ve eşitsiz ve bileşik gelişme perspektifleri ile bir çerçeve çizilecektir. Bununla birlikte üçüncü alt başlıkta sınıf mücadelelerinin ardında yatan kapitalizmin çelişkileri açıklanmaya çalışılacak, bu temel Türkiye metal sektöründeki sınıf mücadelelerini kavramak için bir dayanak oluşturacaktır. Emperyalizm ve eşitsiz ve bileşik gelişme teorileri ile çizilen çerçeveyle birlikte ikinci bölümde Türkiye'nin sanayileşme süreci üzerinden ekonomik gelişimine ve sınıf mücadelelerine değinilecektir. Metal sektörünün içinde yer aldığı sanayinin, emperyalizme bağımlılık etrafında şekillendiği ortaya konulmaya çalışılacaktır. Ayrıca ikinci bölüm, üçüncü bölümde ele alınacak sınıf mücadelelerinde rol oynayan Türkiye'nin yapısal sorunlarını da görmeye olanak tanıyacak, sınıf mücadelelerinin ekonomik gelişmelerden ayrı gelişmediği vurgulanacaktır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise 2008-2022 yılları arasında metal sektöründeki sınıf mücadeleleri ele alınacaktır. Sendikaların basın metinleri ve çeşitli haber siteleri üzerinden yapılacak doküman analizi ile ilerleyecek olan bu bölümle birlikte çalışma sonlandırılacaktır. Çalışmanın ulaştığı temel sonuç, 2008'de başlayan depresyonun tüm ülke ekonomileri gibi Türkiye ekonomisini de etkilediği, metal sektöründeki sınıf mücadelelerinin temelinde bu dinamiğin yattığıdır. Elbette depresyonun yanında Türkiye ekonomisinin geçmişten gelen yapısal sorunları da rol oynamaktadır. Bununla birlikte çalışmanın ele aldığı süreç içerisinde sendikal anlamda da değişim görülmektedir. Son olarak Türkiye işçi sınıfının en mücadeleci bölüğü olarak kabul edilebilecek metal işçilerinin mücadelesi, küreselleşme teorilerinde gündeme gelen ve işçi sınıfının yerine prekarya vb. kavramları ikame eden görüşlerin aksine işçi sınıfının kapitalist üretim sistemi içinde toplumsal bir güç olduğunu ortaya koymaktadır.