Özet:
Likya'nın İÖ. 6. yy. sanatını dikme mezar kabartmaları oluşturmaktadır. Bunlar arasında, kabartmalarının sağlam ele geçmesinden ve konu zenginliğinden dolayı İsinda anıtı en önemlisidir. Anıt, bir ana kayanın düzleştirilmesi sonucu oluşturulan basamaklı platforma dikilmiş monolit blok üzerine mezar odasının yerleştirilmesinden ve ters piramidal bir kapakla taçlandırılmasıyla meydana gelmektedir. Mezar odasının etrafı bir kabartma kuşağıyla çevrelenir. Bugün dikme bloğu, uç kısımları kırılmış olarak yerdedir, ve mezar kapağından iz yoktur. İlk R. Heberdey ve E. Kalinka tarafından görülen anıtın kabartmaları daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzesine götürülmüştür. Kabartmalardaki eksik kısımların tamamlanmasında farklı görüşlerin bulunması mezar odasının birleştirilmesinde sorun olmuştur. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak, dikme bloğunun ölçüleri ilk kez yerinde yeniden alınıp ve kabartmalar üzerindeki bazı izlerden yola çıkılarak mezar odasının orjinal ölçüleri bulunmaya çalışılmıştır. Bir bey mezarı olan anıtın kabartmalarında işlenen savaş, av ve şölen gibi konularla bir Likya bey yaşantısından kesitler sunulmuştur. Savaş, güney yüzde başlayıp doğuda sonlanmaktadır. Bey, güneyde sağ köşede yatay bir pervaz üzerinde durmakta, önünde betimlenen düşmanlar bir mağlubiyetin görüntüsünü sergilemektedir. Bey'in sağ elindeki kalkanlar yendiği düşman sayısı kadardır, ve bu bir utku simgesidir. Doğu yüzde, beyin yakın akrabaları ya da komutanlarıda aynı şekilde betimlenmişlerdir. Bu tür betimlemeler Likya sanatının her döneminde görülmektedir. İÖ. 5. yy 'm sonlarına tarihlenen Yazıtlı Dikme Anıt'ada konu edilen tarihsel olay, İsinda Anıtı geleneğindedir ve yendiği düşmanın kalkanını alarak utku göstermek, sadece Likya'ya özgüdür. Beyin savaş dışı uğraşlarından av, güney yüzde sol köşeden başlar, batıda biter. Beyin yardımcılarıyla betimlendiği sahnede at - köpek birlikteliği, beyin doğulu yaşam tarzının bir kanıtıdır. İşçilikte İon biçenimin varlığı şaşırtmaz. Kuzey yüzde, beyin savaş ve avdan sonra halkına cömertliğini göstermek amacıyla düzenlediği şölenden bir kesit verilmiştir. Bir hakemin yönettiği güreş, lir ve tef eşliğinde yapılmaktadır. Sahnelerde simetri görülmez. Çerçevenin figürlere göre düzenlenmesine karşın savaşçı miğferlerinin yine de çerçeveyi taşması ve mitolojik konuların işlenmemesi, yenen ve yenilenin vurgulanması kabartmaların Hellen düşüncesine nekadar uzak olduğunu anlatmaya yeterlidir. İşlenen bütün bu sahnelerle Likyalı Bey kendini, iyi bir savaşçı, iyi bir avcı ve cömert bir yönetici olduğunu halka anlatmayı amaçlamış olmalıdır. Ayrıca, mezar odasını yüksek bir dikme üzerine inta ettirmekle de kendini yüceltmiştir.Likya düşüncesinin İon biçemiyle şekillendiği kabartmalarda Pers örgelerinin bulunmaması, anıtın Persler'in Likya'ya gelmezden önceki bir tarihte yapıldığını göstermektedir. Çağdaş eserlerle yapılan biçem kıritiği ile anıtın İÖ. 6. yy. Likya sanatı içindeki yeri, İÖ. 550 yılı dolaylarıdır.