Abstract:
Çalışma hayatında çeşitli meslek grupları bulunmaktadır. Hem kadınlar hem de erkekler bu meslek gruplarında istihdam edilmektedir. Ancak mesleklerde kadın ve erkek oranlarının dengeli olmadığı bilinen bir gerçektir. Kadınlık ve erkeklik rollerine göre meslekler de cinsiyete göre ayrıştırılmıştır. Bu ayrışma, belirli meslek gruplarında kadınların veya erkeklerin oranlarının fazla olmasını ifade etmektedir. Cinsiyete göre meslek kimliklerinin belirlenmesi mesleklerin cinsiyetlendirilmesine neden olmaktadır., Ataerkil yapıda tıp alanının eril hale gelmesi, kadınları profesyonel mesleklerin dışında tutulması hemşirelik mesleğinin dünya genelinde kadın mesleği olarak tanımlanmasına neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı, kadın ve erkek hemşirelerin gözünden toplumsal cinsiyet rollerinin meslek seçimindeki etkisini kadın çalışmaları ve toplumsal cinsiyet perspektifinden incelemektir Ayrıca çalışma hemşirelik mesleğindeki cinsiyet değişimini toplumsal cinsiyet bağlamında irdelemektedir. Bu doğrultuda önce meslek kavramı, meslek seçimi ve toplumsal cinsiyet rolleri kavramları açıklanmıştır. Kepez Devlet Hastanesi'nde sekiz kadın, sekiz erkek, toplam 16 hemşire ile nitel veri toplama tekniği olan derinlemesine görüşme tekniği ile görüşme yapılmıştır. Görüşme sonunda elde edilen bulgular feminist kuramlar kapsamında yorumlanmıştır. Araştırma bulgularına göre toplumsal cinsiyet rolleri meslek seçimini etkilemektedir. Anne ve eş rollerinden dolayı kadınların çalışma hayatının olumsuz etkilendiği ve hemşirelik mesleğinin kadınlara uygun olmadığı konusunda katılımcılar hemfikirdir. Ancak araştırmaya katılan erkek ve kadın hemşirelerin çoğu, mesleklerin cinsiyeti olmaması gerektiğini ifade etmişlerdir. Ancak toplumsal cinsiyet rollerinin meslek seçimini etkilediği bulgulanmıştır. Ayrıca araştırma sonunda kadınların aile yaşamını ve çocuğunu ihmal etmeyeceği bir meslek seçmesi gerektiğine yönelik toplumsal algının yaygın olduğu görülmüştür. Bu algıdan dolayı katılımcıların çoğu hemşirelik mesleğinin kadınlara uygun olmadığını ifade etmiştir. Kadın katılımcılar tümünün erkeklerin hemşirelik mesleğine girmesinden memnun oldukları tespit edilmiştir. Kadın hemşirelerin erkeklerin hemşirelik mesleğinde hegemonya kurma olasılığının farkında olmadığı görülmüştür. Kadın ve erkek her alanda eşit olmalı ve erkek üstünlüğü son bulmalıdır. Ayrıca çalışma hayatında kadınlık ve erkeklik rollere göre iş bölümü ve meslek seçimi yapılmamalıdır. Bu algı ile kadınlar çalışma hayatındadaha çok söz sahibi olabileceklerdir.