Özet:
Geçmişten günümüze insanlığın en önemli ortak değerlerinden biri olan çevre, özellikle Sanayi Devrimi sonrası yaşanan problemlerin göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaşması nedeniyle önem kazanmış ve gündeme gelmiştir. 1900 yılların ikinci yarısında çevre sorunlarının uluslararası boyutlara taşınmasıyla beraber çevreye yönelik bir çok girişim gerçekleştirilmiştir. 1987'de BM Brundtland Raporu'nda yer alan sürdürülebilir gelişme kavramı önem kazanmış ve 1992 Rio Konferansı'yla bir çok alana yayılmıştır. Bu doğrultuda birçok sürdürülebilir gelişme modeli ortaya çıkmıştır. Eko-belediye anlayışı da sürdürülebilir bu modellerden biridir. Sürdürülebilir gelişme politikalarının yerel yönetimlerce uygulanabilmesinin birçok avantajlı tarafı bulunmaktadır. Bu nedenle Eko-belediye yaklaşımı sürdürülebilir gelişme açısından önemli bir modeldir. Aynı zamanda demokratik yapısı ve işbirlikçi ruhunun oluşu, yönetişim anlayışını da içinde barındırmaktadır. Türkiye'de belediyeler çevre konusunda birçok çalışma yapmış olsa da, tam anlamıyla bir Eko-belediyenin varlığından söz etmek mümkün değildir. Tezin amacı, Eko-belediye modelini tanıtarak, Türkiye'de Eko-belediye modelinin, Belediye ve Büyükşehir Belediye yasaları doğrultusunda uygulanabilir mi sorusuna yanıt bulabilmektir.
