Özet:
Borç ödemeden aciz belgesi, alacağın borçludan cebri icra yolu ile tahsili girişiminde, girişiminin tam anlamıyla başarı ile neticelenmediğini gösterir bir belgedir. Bu durum hem haciz takibi için hem de iflas takibi için geçerlidir. Her iki takip türünde de alacağına tam olarak kavuşamamış alacaklılar için düzenlenir. Bu çalışmada borç ödemeden aciz belgesinin incelemesi, cüz‟i icra hukuku (haciz) ve külli icra hukuku (iflas) perspektifinde yapılacaktır; fakat cüz‟i icra hukukndaki aciz belgesi daha ayrıntılı incelenecektir. Doktrin ve Yüksek Mahkeme kararları eşliğinde borç ödemeden aciz belgesi kavramı, bu belgenin etki alanının icra ve iflas hukuku ile ispat hukuku bakımından sınırları, tanzim edilme koşulları ve koşulların gerçekleşmesi halinde hangi makam tarafından ve ne şekilde düzenleneceği ele alınacaktır. İcra hukukundaki aciz belgesinin meydana getirdiği sonuçlar sadece icra ve iflas hukuku ile sınırlı değildir, diğer özel hukuk dallarında ve kamu hukukunda da bazı sonuçları mevcuttur. Aciz belgesi ile yeniden icra takibi yapılabilmesi, bu belgenin yeni takipte arz edeceği özellikler, hacze iştirak kurumu ve tasarrufun iptali davası ile bağlantısı, hukukumuzda yeni bir uygulama olan aciz belgesi sicilinin işleyişi incelenecektir. Öte yandan özel hukukta ve kamu hukukunda sonuç bağlanan diğer hükümlere de değinilecektir. Ayrıca hukuk sistemimizde mevcut borç ödemeden aciz belgesine benzer başka belgeler ile karşılaştırması yapılacaktır. Kanun koyucu, kanunda sayılan şartların mevcudiyeti ile haciz tutanağını da borç ödemeden aciz belgesi niteliğinde kabul etmiştir. Haciz tutanağı, borçlunun haczi mümkün hiç malının olmadığını gösteriyorsa borç ödemeden aciz belgesinin doğurduğu tüm sonuçları meydana getirecek, haczedilen malların alacağı karşılamayacağını gösteriyorsa ise etkisi çok daha kısıtlı olup "geçici aciz belgesi" olarak adlandırılacaktır. İflas hukukunda düzenlenen aciz belgesi, bu yolun kendine has özelliklerinden dolayı düzenlenmesi ve içeriği farklılık arz etmektedir. Bu gerekçelerden ötürü ortaya çıkardığı neticeler de, icra hukukundaki aciz belgesi ile birebir aynı değildir.