Özet:
Yer'e Yakın Asteroidler (YYA), hem Yer'e çarpma risklerinin araştırılması hem de Yer'e yaklaşma mekanizmalarının öğrenilmesi açısından son yılların oldukça popüler ve önemli bir çalışma alanıdır. 21 Aralık 2015 tarihi itibariyle YYA sayısı 13677'dir ve bu sayı hızla artmaktadır. Bu tez çalışmasında, istatistiksel veriler oluşturularak YYA gruplarından en kalabalık olan Apollo grubuna kaynaklık eden bölgeler araştırılmış ve dinamik yollar belirlenmeye çalışılmıştır. Bunun için asteroidlerin, sayısal yöntemler kullanılarak zamanda geriye 10 milyon yıllık integrasyonu yapılmıştır. İstatistiğin artırılması için her bir Apollo asteroidinin 6 tane klon yörüngesi oluşturulmuş ve toplamda 38175 yörüngenin integrasyonu yapılmıştır. Sayısal integrasyonlar TÜBİTAK ULAKBİM'e bağlı Türk Ulusal Bilim e-Altyapısı'nın (TRUBA) yüksek hızlı işlemcilere sahip küme hesaplama araçları kullanılarak yapılmıştır. İntegrasyonlar, asteroidlerin Tisserand parametrelerine göre hazırlanan girdi paketlerine göre yapılmıştır. Sonuçlar, Tisserand parametresinin asteroidin yörünge evrimleri hakkında açıkça bilgi verdiğini göstermiştir. 10 milyon yıllık sonuçlara göre Tisserand parametresi küçük olan cisimlere kaynaklık edecek bölgeler Güneş sisteminin dış kısımlarına uzanırken, büyük olan cisimler daha iç bölgelerden gelmiş olabilir. Asteroidlerin integrasyon sonucunda, %63.69'unun integrasyon süresinin üst limiti olan 10 milyon yılı tamamladığı görülmüş, %18.44'ünün a değeri 50 AB limitinin dışına çıkmış ve %12.27'sinin yörüngeleri ise hiperbolik olmuştur (e > 1). Ayrıca, 10 milyon yıl sonunda %71.79'unun hala YYA olduğu görülmektedir. Bu tez çalışmasında ortaya çıkan bir diğer sonuç ise Jüpiter ve Venüs'ün, Güneş sistemi içerisinde oldukça belirgin sınır bölgeler oluşturduklarıdır. Bunlar özellikle enöte uzaklığı Q = 4.61 AB ve Q = 0.728 AB bölgelerini temsil eden doğrulardır. Bu bölgeler sırasıyla Jüpiter yörüngesini kesenler için mininum enöte uzaklık doğrusu ve Venüs'ün enöte uzaklığının doğrularıdır. Q=4.61 AB doğrusunun açıkça düşük yörünge basıklığına sahip bölgeler için alt, yüksek yörünge basıklığına sahip bölgeler için üst sınır oluşturduğu anlaşılmaktadır.