Özet:
Bu araştırmada sosyal bilgiler öğretmen adaylarının, okul dışı öğrenme ortamlarından sayılan müzelerin, eğitim–öğretime katkıları hakkındaki görüşlerini belirleyerek, bu eğitim yöntemini ne kadar etkin kullanacaklarını ortaya koymak ve müzelere - müze eğitimine ilişkin görüşlerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Ayrıca öğretmen adaylarının müze eğitimine yönelik görüşleri cinsiyet, akademik başarı, ailenin eğitim durumu, üniversiteye başlamadan önceki yaşadığı yerleşim yeri, ailenin ekonomik durumu, en fazla okuduğu kitap-gazete-dergi türü, en fazla izlediği TV program türü, boş zamanlarında ne ile uğraştığı ve en çok nereleri gezmekten hoşlandığına göre de değerlendirilmiştir. Bu amaç doğrultusunda öğretmen adaylarına müze eğitimine yönelik görüşlerini tespit etmek amacıyla hazırlanmış olan 39 maddelik bir anket ve kişisel bilgileri tespit etmek için hazırlanmış 10 maddelik bir form verilerek her sorunun cevaplandırılması ve tek seçeneğin işaretlenmesi istenmiştir. Ölçeğin faktöriyel yapısını belirlemek ve aynı zamanda geçerlik çalışması için pilot uygulamada toplanan verilere açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS 16 programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu araştırmanın evrenini 2013–2014 eğitim öğretim yılının güz döneminde sosyal bilgiler öğretmenliğinde okuyan 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Bu evren içerisinde örneklem grubu olarak, 7 bölgeden 7 üniversite seçilmiştir. Araştırmaya 7 üniversitede öğrenim görmekte olan öğrencilerden 272 kişi katılmıştır. Bu çalışmada elde edilen verilerin çözümlenmesi sonucunda, öğrencilerin müze eğitimine ilişkin görüşlerinin genel olarak olumlu olduğu görülmüştür. Öğrencilerin müze eğitimine ilişkin görüşleri okudukları üniversitelere, cinsiyetlerine, anne eğitim düzeylerine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmaktadır. Akademik başarılarına, baba eğitim düzeylerine, daha önce yaşadıkları yerleşim birimine, ailelerinin ekonomik durumuna, okudukları kitap-dergi-gazete türüne, izledikleri TV programı türüne göre, boş zamanlarını değerlendirme türüne göre ise anlamlı bir farklılık göstermemektedir.