Özet:
Kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu ile bulaşabilen hastalıkların başında viral hepatitler gelmektedir. Uzun dönemde neden oldukları komplikasyonlar açısından en önemli viral hepatit etkenleri HBV, NANBH etkenlerinden HCV ve HDV'dir. Sunulan çalışmada Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğinde takip edilen, sık transfüzyon almış thalassemia hastalarında HBV, HCV ve HDV seroprevalansları, ALT, AST, serum ferritin düzeyleri ve kronik karaciğer hastalığı gelişimine katkıda bulunabilecek faktörler belirlenmeye çalışılmış tır. Olgularımızda %74.5 gibi yüksek oranda saptadığımız HBV sero- prevalansı HBsAg yönünden taranmış kan transfüzyonu alan bu hastaların yüksek risk altında olduğunu göstermektedir. Çalışma grubumuzda anti-HCV pozitifliği I. jenerasyon testlerle %19, II. jenerasyon testlerle %13.5 olarak saptanmıştır. Bu oran daha önce yapılan çalışmaların alt sınırına yakındır. Olgularımızda HBV ve HCV ile birlikte infeksiyon riskinin yaş ve tedavi süresine bağlı olarak arttığını saptadık (p <0.05).- 51 - ALT, AST ve ferritin düzeyleri de yaş ve tedavi süresine bağlı olarak artıyordu (p < 0.001). HBV ve HCV seroprevalansları ile ALT, AST ve ferritin düzeyi yükseklikleri arasında bir ilişki yoktu (p> 0.05). Ancak HBV ve HCV seroprevalanslarının ALT, AST ve ferritin düzeylerinin yaş ve tedavi süresiyle ilişkili olarak artması bu hastaların kronik karaciğer hastalığı riski taşıdıklarını düşündürmektedir. Kronik karaciğer hastalığı gelişimine en sık viral hepatitler, özellikle de NANBH etkenleri neden olmaktadır. Bu etkenlerin transfüzyonla bulaşımını en aza indirgemek için kan merkezlerinde daha duyarlı ve özgül tarama yöntemlerinin kullanılması ve seronegatif olguların tanı konduğunda HBV'na karşı hızla aşılanması gereklidir.
