Özet:
Öteden beri insan hayatını etkileyen başlıca iki kurumun ?din? ve ?devlet? olduğu nazaraalındığında; bu iki kurumun birbirleriyle olan ilişkilerinin anlaşılmasının önemi daha da açığaçıkmaktadır. Türkiye'de cumhuriyet rejimine geçilmesinden bu yana, devletin temelnitelikleri arasında, üzerinde en çok tartışma yürütülen ilke ?laiklik? olmuştur. Gerek bukavramın Fransa kökenli olması ve gerekse bu kavramın içerdiği anlamın, yer ve zamana görefarklılık arz etmesi, ülkemizde bu konuya ilişkin tartışmaların yeni boyutlar kazanmasına yolaçmıştır. Dolayısıyla, bu ilkenin sağlıklı ve kapsamlı bir analizine duyulan ihtiyaç gündengüne artmıştır.Bu çalışmanın amacı, resmi ideolojinin 1938-1950 dönemi Türkiyesi'nde tesis ettiğilaikliğin türünü ve karakteristik özelliklerini ortaya koymaktır. Türkiye Cumhuriyeti tarihiaçısından 1938-1950 dönemi, son derece önemli bir dönüm noktasıdır. Zira söz konusu zamandilimindeki laiklik politikaları yalnızca o dönem açısından etkili olmayıp, aynı zamandagünümüze değin uzanan siyasi rejim tartışmalarının da zeminini oluşturmaktadır. Dolayısıyla,laiklik eksenindeki polemiklerin hala güncelliğini koruması, 1938-1950 dönemindeki dindevletilişkilerinin aydınlatılmasını daha da önemli kılmaktadır.Bu teze esas teşkil eden konu ve kurallar, salt soyut bir çerçevede ele alınmamış; devlet,siyaset ve bilim adamlarının çeşitli konuşmaları ve yazıları, anayasa, yasa, tüzük, tamim gibipozitif hukuk normları ile çeşitli idari ve adli uygulamalar çerçevesinde, lehte ve aleyhtegörüşler objektif olarak ele alınmaya çalışılmış ve yeri geldikçe de somutlaştırılmak suretiyledeğerlendirilmiş; diğer ülkelerdeki uygulamalar ile ülkemizdeki sürecin benzerlik vefarklılıkları ortaya konmaya çalışılmıştır.Çalışmamızın ilk bölümünde, laikliğin tarihsel serüveni, farklı coğrafya ve farklı tarihişartlarda geçirdiği evreler ele alınmış; bu ilkenin değişik teorik ve pratik perspektiflerdeki yeriirdelenmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde ise, öncelikle Osmanlı İmparatorluğu'nun sondöneminde yaşanan, laikliğin öncülü sayılabilecek gelişmeler ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkonbeş yılındaki Kemalist laikleşme hamleleri mercek altına alınmış; sonrasında ise MustafaKemal Atatürk dönemiyle İsmet İnönü dönemi arasında, din politikası açısından devamlılıkilişkisi olup olmadığı sorgulanmış; nihayet İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı görevinivyürüttüğü 1938-1950 yılları arasındaki süreçte, Türkiye'deki siyasi sistemin, laikliği nasılalgıladığı ve uyguladığı incelenmeye çalışılmıştır. Bu sayede, ilgili döneme ilişkin resmiideolojinin tesis ettiği laiklik modelinin türü ve karakteristik özellikleri ayrıntılı olarak ortayakonmuştur.